Pirlo otobiyografisinde, Baros, De Boer ve Sneijder verdiði demeçlerle terimin teknik-taktik bilgisi ile ilgili epey bilgi vermiþlerdi
.
Pirlo : Pirlo, Terim’in “çýlgýn” bir tercümana sahip olduðunu da belirterek ilginç tespitlerine þöyle devam etti: “Terim’in soyunma odasýndaki sözlerini bize aktarmada sorunlar yaþýyordu. Terim el kol hareketleriyle Türkçe konuþur ve ‘Çocuklar, sezonun en önemli maçlarýndan birini oynayacaðýz. Birçok kiþi bizi eleþtiriyor ama ben size inanýyorum. Þimdi vazgeçemeyiz. Bizden beklentiler büyük, onlarý hayal kýrýklýðýna uðratmamak görevimiz. Bunu kendimiz için, kulüp için, baþkan için, taraftarlarýmýz için yapalým. Ýnsanýn kafasýný kaldýrmasý gereken bazý zamanlar vardýr hayatýnda. O an bizim için geldi. Haydi çocuklar, haydi’ derdi. Ama tercüman neredeyse hareketsiz bir þekilde durur ve Ýtalyanca þöyle söylerdi: ‘Juventus yarýn geliyor. Kazanmak zorundayýz.’ Biri 5 dakika konuþurken, diðeri 5 saniye konuþurdu. Andrea, sen bizim için odak noktasý olacaksýn. Oyunu sen yöneteceksin, ama acele etme, zorlama. Durumu deðerlendir ve etrafýnda en az rakip olan arkadaþýna topu aktar. Sana güveniyoruz. Sen bu takým için ve oyun stilimiz için çok önemlisin. Ama tekrar söyleyeceðim: zorlama. Sakin ve soðukkanlý sözleri sloganýmýz. Önce düþün, sonra pasýný ver. Doðru sonucu almak ve tüm Ýtalya’ya hala hayatta olduðumuzu göstermenin tek yolu bu. Savaþmadan yenilmeyeceðiz. Þimdi herkes sahaya çýksýn. Gerçek gücümüzü gösterelim ve bu yýlýn en iyi oyununu çýkaralým’ derdi. Tercüman: ‘Pirlo pas at. Hadi þimdi gidip idman yapalým.’ diye çevirirdi.
Bazý takým toplantýlarý, özellikle de en baþlardakiler unutulmazdý. Terim taktik panosunun önünde durur, bir tebeþir alýr ve tahtaya 11 yuvarlak çizerdi. Her yuvarlak bir oyuncuyu temsil ederdi ancak tahtada o kadar çok not ve karalama olurdu ki hangi oyuncu forvet, hangisi defans, hangisi orta saha anlaþýlmazdý. Tamamen kaos: sadece kaleci belliydi. Bir noktayý gösterir ve ‘Tamam, Costacurta sen þuraya gideceksin’ derdi. Ben de söze girmek zorunda kalýrdým: ‘Ama hocam o benim.’ Savunmacýlarla golcüleri karýþtýrdýðýnda iþ iyice içinden çýkýlmaz hale gelirdi. Bunu bilerek yaptýðýndan þüphelenmeye baþlamýþtým. Sahada dört forvet ve yalnýzca iki defans: Berlusconi’nin yasak hayali.”
Sýrada Baros var : "Fatih Terim'in Galatasaray'da taktik konusunda konuþtuðunu hiç hatýrlamýyorum. Terim takýma sadece ‘Rakibi yýkmak’tan bahsederdi" diyerek açýklamasýný noktaladý.
Sýrada De Boer : "Bana göre Fatih Terim'in baþý hala göklerde, bulutlarýn arasýnda geziyordu. 2000 yýlýnda alýnan UEFA Kupasý'ndan dolayý. Ama þunu söyleyebilirim ki, çok mükemmel bir antrenör deðildi. Kendisi futboldan çok dýþ görünüþüyle meþguldü. Benim hiçbir yerde görmediðim bir þeydi. Yarým sezonluk bir dönemde ayný kýyafetle diðer antrenmana çýksýn. Her seferinde baþka kýyafet giyerdi. Bu gerçekten inanýlmazdý. Tam anlamýyla gerçek bir megalomandý"
Son olarak da Sneijder : "Bana göre Fatih Terim'in baþý hala göklerde, bulutlarýn arasýnda geziyordu. 2000 yýlýnda alýnan UEFA Kupasý'ndan dolayý. Ama þunu söyleyebilirim ki, çok mükemmel bir antrenör deðildi. Kendisi futboldan çok dýþ görünüþüyle meþguldü. Benim hiçbir yerde görmediðim bir þeydi. Yarým sezonluk bir dönemde ayný kýyafetle diðer antrenmana çýksýn. Her seferinde baþka kýyafet giyerdi. Bu gerçekten inanýlmazdý. Tam anlamýyla gerçek bir megalomandý"
Hahahahaha. Bu adama senelik 3,5 milyon avro ödüyoruz hep birlikte...Milli takým yenilince de üzülüyoruz. Sizce üzülmeye deðer mi?