Her sokulen agac yerine 3 agac dikilme sözü verildi daha neyin tepkisidir bu?[/QUOTE]
Su ironiyse komik degil gercekse cok aptalca...
10 Kasım da burada Atatürk e ettiğin iğrenç hakaretlerden sonra 2 ay ceza aldın, utanmadın tekrar foruma geldin ve siyasetin s sinin yapılmadığı başlıkta tekrar akİT lik yapıp, doğanın katledilmesine isyan edenleri siyaset yapmakla suçladın ama siyaseti aslında şaşılmadık biçimde sen yapmış oldun.
Cehalet cehalet cehalet...
"Dağlardan yağmur gibi geçtiler, çayırlardan yel gibi estiler. Günler batıdan battı bile, tepelerin ardından gölgeler içine. Nasıl bu hale geldik?"
Bu işler artık politize edilmesin. Maden de gerekli doğa da. Bu kaynaklar illaki birileri tarafından çıkarılacak. Çıkarılmasına engel olamayacağımıza göre amacımız çevreye minimum zararla çıkarılmasını sağlamak olmalı. Kaldı ki Artvin de maden çıkarılması yeni bir durum değil. Bunlar gerçekleşir mi işte asıl soru bu?Hayırlısı olsun demekten başka bir şey gelmiyor.
Konu Fatih Çelik tarafından (18.02.2016 Saat 00:44 ) değiştirilmiştir.
"...Gelen Karadeniz'den Dalga Dalga Fırtına..."
BMN amacının dışında işler ile ortak amacının dışına çıkıp farklı görüşleri ortaya çıkaracak politik başlıklardan uzak durmalıdır.
"Köpeklerin dudakları deydi diye deniz kirlenmez"
''KÖPEKLERİN DUDAKLARI DEĞDİ DİYE DENİZ KİRLENMEZ''
Burada bu olayı politize eden Bmn ya da buradaki şahıslar değil bizzat yetkililer. Görende mahkeme kararıyla durdurma verilmemiş, ihale usulsüz adrese teslim yandaşa verilmemiş gibi burda politikadan falan bahsediliyor. Düzgün bir şekilde ihale yapıldı, çevreye verilecek zarar ortadan kaldırıldı ya da minimize edildi de bizim mi haberimiz yok? Eğer bu şekilde olsaydı evet normal bir şekilde doğru-yanlış ekseninde tartışılırdı.
Tabi sizler yok politikaydı, yok yerine 3 ağaç dikilecekti şeklinde devam edin.
Mustafa Yumlu.
Şu an artvin'deki durumu tam olarak bilmiyorum. Eğer bir mahkeme kararıyla durdurma varsa kesinlikle durdurulmalıdır tabii.
Ancak ben bütün HES'lere karşı değilim(belirli bölgede doğayı çok büyük etkilemesi koşuluyla belirli sayıda yapılmalı.Her HES doğaya zarar vermekte bu engellenemez ama gerekli çalışmalarla minimize edilebilir.) veya madenlere nukleer santrallere bunlar ülkenin dışa bağımlılığını azaltan unsurlardır. Biz nükleer santrale karşı çıkıyoruz peki karşı çıkanların aktif olan termik santrallerle çevreye verilen zarardan haberi var mı pek sanmıyorum. Tabi ki bende yenilenebilir enerji kaynaklarının ( güneş enerjisi,rüzgar enerjisi ) kullanılmasından yanayım ama bu ha deyince olabilecek birşey değil. Olsa bile bir ülkenin tek enerji kaynağına bağlı kalması doğru değil. Gerekirse nükleer santral yapılsın kullanıma hazır olsun ama kullanılmasın belki bu gün buna mecbur değiliz ama ilerde mecbur kalmayacağımız anlamına gelmez benim bu konudaki düşüncem budur ve karşıt düşüncede olan herkesin fikrine saygım vardır ama bir de bu açıdan bakılmalı diye düşünüyorum.
Konu EmrahS Koç tarafından (18.02.2016 Saat 01:38 ) değiştirilmiştir.
Bir Artvinli olarak o güzelim doğanın yok olacak olmasi içimi acıtıyor. Artvin merkezde olduğu gibi köyümde de maden araması var. Hem Artvin merkez hem köyümüz yok olmasin. Bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz. Biz madene karşı degiliz. Doganin katledilerek maden çıkarılmasına karşıyız. Ata yadigarı yerlerimizin yok olmasını istemiyoruz. Her yaz oraları şenlendirmeye devam etmek istiyoruz.
İnsanımıza özellikle Karadeniz insanına her şey müstehak.....
Yıksınlar değil maden arama nükleer santralle doldursunlar her tarafı....
bize böylesi layık kimse kusura bakmasın.....
Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !
"Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana
Santral yapılırken ağaçlandırma da yapılacak sözüne dair bir örnek var mıdır şu ülkede?
“Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
Malik bin Dinar
Acaba burada yorum kaç kişi ilgili mahkeme kararından ne yazdığını biliyor? (Buna ben de dahilim.)
Şahsen ben kararı okumadım, gazetelerden ve siyasi parti temsilcilerinden duyduklarım var.
Ama ne gazetelere ne de o siyasi parti temsilcilerine güveniyorum!
Güvenmiyorum arkadaş! Bu ülkede birileri maraz çıkarmak için her şeyi çarpıtıyor.
Bir değil, iki değil...
Tam anlamıyla bilgi sahibi olmadığım mahkeme kararı hakkında da atıp tutmak benim anlayışıma göre doğru değil.
O nedenle kimse çıkıp da "Mahkeme kararını çiğniyorlar yaw! Saldırın!" tarzında konuşmasın.
Meselelere bilgi sahibi olmadan, balıklama dalmamak lazım.
Ha maden açılsın mı?
Elbette açılsın! Ama doğayı da katletmeden açılsın.
Başka yerlerde olduğu gibi yazılı kanunlar es geçilerek değil, denetimleri tam yapılarak açılsın.
Esas problem "Artvin'de maden açılması" değil, bu ülkede denetimlerin layıkı ile yapılmaması problem!
Yoksa hiç kimsenin Nükleer'e, Hes'e, Baraja karşı çıkmasının mantıki bir izahatı olamaz.
Siz öyle bir tesis kurarsınız ki, tüm yöre halkının takdirini kazanırsınız.
Bunun için adam akıllı standartları uygular, denetimleri sıkı tutarsınız.
Ama maalesef ülkemizde denetimler yetersiz! Yazılı kurallar uygulanmıyor.
Esas çözülmesi gereken budur.
Orada protesto yapan kişiler, "Burayı açtırmayacağız" şeklinde bir tutum yerine, buranın örnek bir tesis olması için girişimde bulunmaları gerekirdi. Aslında bu protesto da kısmen bunu sağladı diyebiliriz.
Bizim ülkemizde hırgür çıkmadan kimse kılını kıpırdatmadığı için bu meselenin büyümesi kısmen iyi olmuştur.
Bu mesele artık kamuoyuna mal oldu. Daha dikkatli bir süreç yürütüleceğini düşünüyorum.
Ama takibi bırakmamak lazım.
Esasen şunu belirteyim. Ben de madene, santrale karşı değilim. Lazım gelen kaynaklardır ancak Artvin - Rize ve Trabzon hattının bu kaynak türü için kullanılmasına açıkçası karşıyım...
İkizdere'yi eskiden beri bilirim mesela. Köye gidiş yol hattında 3 adet coşkun şelale vardı eskiden ve HES kapsamında o şelaleler kalmadı. Hatta dereyi izleyerek köye çıkmak büyük keyif iken HES yüzünden merdiven gibi dereler oluşmuş.
Bu bağlamda nükleere bile karşı olmamakla birlikte bunun Doğu Karadeniz'de olmaması gerektiğini düşünüyorum...
Ancak şunu da belirteyim. Bir uzman da değilim ve değiliz. Ancak güven unsuru bu ülkede çok zedelendi.
“Her kim kendini kıymetli bilirse, onun tevazudan nasibi yoktur.”
Malik bin Dinar
@Kaya
Haklısınız, güven unsuru çok zedelendi.
Yıllar yılı yapılan gizli saklı işler, kuralların delinmesi, denetim eksiklikleri gibi şeyler kimsede güven bırakmadı.
Esasında şu protestonun olmasının nedeni de bu güven problemi.
Tipik, İ. Melih Gökçek kandırmacası bu. 100 yıllık ağacı kesip yerine "YURT DIŞINDAN" dünya para verip "ÇALI" dikiyorlar. Ondan sonra da 1.000 kestik 100.000 diktik diye dalga geçiyorlar, bizim millet de buna inanıyor. İnananların tek argümanı yapanlar MÜSLÜMAN, engel olanlar KOMÜNİST.
Trabzonspor'un yaptığı transferlerin kampa yetiştiği, tarihte ilk defa görüldü.
Doğa da, üretim de bizler için ihtiyaç. Bu ihtiyaçları dengeleyecek olan devletin denetim mekanizmasıdır. Devlet bu yönüyle insanlara güven verebilse, insanlar tepki vermek yerine, yardımcı bile olur. Ama bizim ülkemizde her türlü denetim; işin yapıldığı yerde değil, o yerin en ünlü eğlence yeri veya restoranında işverenle yemek yerken yapıldığından (belki de yıllardır bu imaj verildiğinden) insanların güvenmemesi normal.
hakaret degildi, gayet neutral bir cümleydi...
Bencede Karadeniz sahil yolunu hepten kaldirib agac dikelim, hata arabalarin güzelim Karadeniz sokmayalim, esekle atlarla istedigimiz yere gidelim...
Akyazi stadi basliginada Kilit vuralim.. Dogayi YIKIYORLARR INGAAA!!!!
Resmen oyuna geliyor Kahraman muhaleftli halk!!!
artvine hes yapılsa ne olur yapılmasa ne olur allah aşkına türkiyedeki kaç kişi haritada artvinin yerini gösterebiliyor ? çok gereksiz kaç gündür gündemi meşgul ediyor. ha unutmadan artvinli degil hopaliyiz
Eski osmanlıda "saban giren yer mülk olmaz" diye bir söz varmış. Nereden nereye geldik.
Verimli arazilere fabrika imarı açan, tek tük ormanları beton yığınlarına dönüştüren bir ülkeyiz maalesef.
Bu bir kültür ve bilinç meselesi. Gelişmiş ülkelere bakın adamların madeni sanayisi yok mu? Ama adamlar doğasını çevresini korumayı biliyor. Bizim gibi en verimli arazilere şehir yapacak kadar sığır değiller çünkü.
Ülkeyi yöneten kesim maalesef kara cahil. Bunu siyasiler olarak söylemiyorum. Kamu kesmi için söylüyorum. Bakın memur alımlarına torpil rüşvet, bütün ofisler boş beleş, iki kelimeyi yan yana getirip konuşamayan, mesai saatinde işinde olmayan, işinde olduğunda ise sohbet ve çay içmekten başka bir şey yapmayan adamlarla dolu. Böyle adamlar kamuyu yönetiyor. İnanın inanmayın ama bu işler böyle maalesef.
İşinin ehli olan adamların işsizlikten simit sattığı bir memlekette, bu tip adamlara kamuyu yönettirirseniz böyle garabet bir ülke çıkar karşınıza.
Açık söyleyim bu işin a veya b partisiyle hiç alakası yok. Bizim insanımızın karakteri bu. Alavereci dalavereci bir millet olduk. Bu işin siyasetle alakası yok.
50 yıllık
60 yıllık
100 yıllık agaçları kesip...
Habitatı tamamen yokettikten sonra o ağacın yerine 100 fidan diksen ne olur....
O ormanın yerine gelmesi eski halini alması en az 30 yıl sürer....
çocukmu kandırıyorsunuz.....?
Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !
"Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana
En son ne zaman Karadeniz i ziyaret ettin ? Benim köyümde yaylamda gürül gürül akan dereler kurudu, çocukken balık tuttuğumuz yüzdüğümüz dereler şuan sinekten pislikten geçilmiyor ve bu durum her sene giderek dahada kötüleşiyor. Milletin cebi para dolacak diye en değerli hazinemizi bunlara niye bırakalım ? Ben gittim gördüm orada ağaçların nasıl katledildiğini, o görüntüleri gördükten sonra gerisi önemli değil. Parası da getirileri de umurumda değil, halk için değil kendileri için yapıyorlar bu katliamı. Almanya dan olanı biteni göremediğin için aman partime laf etmesinler dersin anca milletle dalga geçersin. Bir kerede yanlışa yanlış deseniz şaşarım zaten. Hülocu zihniyetiniz gözünüzü kör ediyor meclistekilerden fazla kafa yoruyorsunuz siyasete (!)
"Dağlardan yağmur gibi geçtiler, çayırlardan yel gibi estiler. Günler batıdan battı bile, tepelerin ardından gölgeler içine. Nasıl bu hale geldik?"
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)