Transferlerin Hazırlık Kampına Yetişmesi Neden Önemlidir?

[Teoman Karadeniz]

Futbol takımlarının sezon içi performansları, sezon öncesi hazırlık kamplarıyla doğrudan ilişkilidir.

Bu yazıda ''Antrenmanda Geriye Dönüş İlkesi'nden'' bahsedeceğim.

Sezon öncesinde taraftarı mutlu etmenin en kolay yolu; sezon öncesinde takıma transfer edilen futbolcuların bireysel yeteneklerinin gelişmiş olması ve kariyerlerinin parlak olmasıdır. Ancak sezon öncesideki bu mutluluk, sezon içerisinde yerini hüzün ve öfkeye bırakabilir. Ki genelde de böyle olur.

Taraftarlar, transfer edilen her futbolcunun geçmiş maçlarını izlemek için Youtube isimli siteye akın eder. Vikipedia'dan kariyerini inceler ve fazlasıyla heveslenip, hayaller kurar. Anca sezon başladığında bu hayaller suya düşer.

Bir sezon önce Fi Ligi'nde gol kralı olmuş bir forvet, kendi takımına transfer olduğunda vasatın üzerine çıkamaz. Kariyeri başarılarla dolu orta saha oyuncusu ''kıçını'' kaldıramaz. Takımla beraber hücuma çıkan sağ bek geri dönemez. Tüm rakiplerin puan kaybettiği haftada galibiyet alması durumunda liderliğe yükselecek olan yeni takım sahada hiçbir varlık gösteremez. Ve taraftarlar da bu durumu; ''Takımda ruh yok abi!'' olarak yorumlarlar.

''Takım Ruhu'' kavramı elbette ki başarının en önemli faktörlerinden biridir. Ancak bir takım, mutlaka kazanması gereken bir maçta hiçbir varlık gösteremiyorsa, futbolcular koşmuyorsa, koşan geri dönmüyorsa; bunun açıklaması ''Ruh'' değildir.

Bizler takımlarımızı kağıt üzerinde değerlendiriyor ve kadromuzdaki tüm futbolcuları bir Playstation oyuncusu sanıyoruz. Sahip olduğu tüm yetenekleri, her maçta doksan dakika boyunca sergileyebileceğini ve bunu da tüm sezon boyunca sürdürebileceğini düşünüyoruz. Bunu bekliyoruz. Bu olmayınca da öfkeleniyoruz.

Futbol müsabakaları kağıt üzerindeki isimlerle oynanmamaktadır. O isimlerin o gün sahada yer alan bedenleriyle oynanmaktadır. Ve bu bedenlerin o günkü; Fizyolojik, Biyolojik, Anatomik ve Psikolojik durumları, o oyuncuların o maçtaki performanslarına direkt olarak etki etmektedir.

Yani, futbol, bilimsel bir strateji sporudur.

Sezon öncesi hazırlık kampları da bu stratejilerin araştırıldığı, geliştirildiği ve oluşturulduğu bir dönemdir. Sezon boyunca takım kadrosunda yer alacak futbolcuların tümü bu kampa zamanında katılmak zorundadır. Çünkü bu kamp döneminde, futbolcuların bireysel analizleri ve testleri gerçekleştirilir. Bu analiz ve testlerden elde edilen verilerle de o futbolcuların eksik yönleri tespit edilir ve buna göre bir hazırlık süreci başlatılır. Bu süreç, beslenme, dinlenme ve antrenman gibi kompanentleri kapsar. Profesyonel Futbol'u, Playstation oyunları ve Halı Saha maçlarından ayıran özellik de budur.

Futbol takımları, tüm sezon boyunca gerçekleştirecekleri antrenmanları; Sezon Öncesi Hazırlık Kampı'nda belirler ve başlatır. Bu dönemde takımla birlikte çalışamayan yeni transfer, sezonun tümü için bir kayıp demektir. Ya sezon içerisinde tam performans gösteremeyecektir ya da sakatlanacaktır.

Antrenmanın üç temel ilkesi vardır. Bunlar; Özel Olma İlkesi, Aşırı Yüklenme İlkesi ve Geriye Dönüş İlkesi’dir.

Tüm bu ilkeler çok önemli olsa da; yazımın ana fikrini desteklemesi için yalnızca ‘’Geriye Dönüş İlkesi’’nden bahsedeceğim.

Antrenmanın Geriye Dönüş ilkesi, düzenli olarak gerçekleştirilen antrenmanlara ara verilmesiyle birlikte, o antrenmanlarda kazanılmış kondisyon, kuvvet, dayanıklılık gibi özelliklerin, zaman içerisinde kaybedilmesini ifade eder.

Yani, futbolcular, sezon içerisinde gerçekleştirdikleri antrenmanlarda edindikleri tüm kazanımları, sezon arası dönemde yavaş yavaş kaybederler. Tam olarak olmasa da antrenmansız geçen bir ayda yaşanılan kaybın yeniden yerine koyulabilmesi için iki aylık bir antrenman programına girilmesi gerekir. Bu bilgiden yola çıkarsak da; sezon öncesinde yaz tatiline çıkan futbolcuların, antrenman, beslenme ve uyku düzenlerinin bozulması, bir sonraki sezon için tehdittir. Ancak psikolojilerinin iyi duruma gelebilmesi için de bu tatile çıkmaları gerekmektedir. O halde bu kayıp dönemini ‘’olağan’’ olarak karşılamalıyız. Ancak!

Ancak olağan olarak karşıladığımız bu tatil döneminin de olması gerektiği zamanda bitmesini sağlamalı ve futbolcularımızın, yıllık antrenman programlamamıza göre ayarladığımız Sezon Öncesi Hazırlık Kampı’nda bulunmasını sağlamalıyız. Hele ki bulunduğumuz ligden iki-üç hafta önce tatile girmiş bir başka ligden bir futbolcu transfer ediyorsak; Antrenmanın Özel Olma İlkesi gereğince özel antrenman programlamaları yapmalıyız.

Velhasıl.

Sezon Öncesi Hazırlık Kampı’nda ihtiyacı olan ‘’Dayanıklılık Antrenmanı’’na katılmamış bir futbolcu, dünyanın en teknik futbolcusu bile olsa, sezon boyunca tam verimle oynayamaz. Ki kimin zamanlar Ara Transfer Dönemi’nde takıma katılan ‘’çok yetenekli’’ futbolcuların, haftalarca maçlarda oynatılmadığına şahit oluruz. Öyle ki bunun sezonun geri kalan tüm maçlarını da kapsadığı olur. Taraftar burada antrenörün oyuncu seçiminde yanlış yaptığını ya da o oyuncuyu sevmediğini düşünür. Oysa ki o futbolcunun kadroya alınmamasının sebebi; ‘’Antrenman Eksiği’’dir. Yani, antrenmanda geriye dönüş yaşamıştır. Ve antrenman eksiğini gidermeden çıkacağı her maç da sakatlığa davetiye olacaktır. Bir futbolcunun bir kulübe maliyetinin birkaç milyon Euro olduğunu düşünürsek de; Playstation ve Halı Saha mantalitemizin Profesyonel Futbol’da geçerli olmadığının farkına varırız.

Eğer ki Trabzonspor’un transferleri Sezon Öncesi Hazırlık Kampı’na yetişmemişse – ki yaşamım boyunca yetiştiğine şahit olmadım – ve sezon içerisinde en çok bel bağladığımız futbolcular bile saha içerisinde hiçbir varlık gösteremiyorsa, sebebi; antrenman ilkelerinin yerine getirilmemesidir.

Ha! Sadece bu mudur? Elbette ki hayır! Bunlar fizyolojik, biyolojik ve anatomik etkenlerden sadece çok az bir kısmıdır. Maç boyunca çekirdek yiyen taraftarların takım üzerindeki Psikolojik etkisinin yanında lafı bile edilmez bu bahsettiklerimin.

Bu da Trabzonspor Taraftarının Sezon Öncesi Hazırlık Yazısı olsun azizim.

[Bedri Sertkaya]

Su yaziyi suleyman hurma okusun bi zahmet

GT-S5830 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi

[Anıl C]

Teoman kardesim senin bir an önce kulube transfer olman gerekli

[Bedri Sertkaya]

Vallahi öyle böyle adamlara ihtiyacı var kulübün.

Teoman kardesim senin bir an önce kulube transfer olman gerekli

[61ronin61]

güzel bir yazı.

peki teoman renkdaşım diyelim biyolojik fizyolojik genetik psikolojik vb tüm etkenler pozitif bir takımda .bu takım sezonu erken açarsa avantajlı oluyor yani hazırlık kampı nekadar erken açılırsa o kadar daha iyi oluyor takım için.

peki bu hazırlık kampını erken açan takımlar sonradan neden anormal düşüş gösteriyor?

[Teoman Karadeniz]

güzel bir yazı.

peki teoman renkdaşım diyelim biyolojik fizyolojik genetik psikolojik vb tüm etkenler pozitif bir takımda .bu takım sezonu erken açarsa avantajlı oluyor yani hazırlık kampı nekadar erken açılırsa o kadar daha iyi oluyor takım için.

peki bu hazırlık kampını erken açan takımlar sonradan neden anormal düşüş gösteriyor?

Sahurda çok su içmek, iftara kadar hiç susamayacağımız anlamına gelmiyor. Suyu vücutta tutan tuzdur. Öte yanda fazla tuz tüketimi de daha fazla su ihtiyacı doğurur. Yani, sistemin nasıl çalıştığını bilmeden yapılacak her uygulama, susuzluk getirecektir.

Aynı şekilde, sadece hazırlık kampı yapmak ya da hazırlık kampına erken başlamak da tek başına yeterli olmaz. Çünkü Türk takımları hazırlık kamplarını ezberden yapıyorlar. Futbolcuları tek tek teste sokup, her futbolcuya özel antrenman hazırlamıyorlar. Ki bu seviyede tesise de sahip değiller. Bu donanıma sahip tek bir tesis var o da İstanbul Acıbadem'de geçen sene açıldı. Öyle ki Neymar bile burayı ziyarete geldi geçen aylarda.

Sözün özü. Nasıl ki kaleciler özel antrenör ile özel antrenman yapıyorlarsa; diğer mevkilerdeki oyuncular da ayrı antrenörlerle ihtiyaca yönelik çalışmalıdır.