Toplam 6 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 6 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Kiþisel Ýnternet Günlüðüm

  1. #1
    bthnbyrktr - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.06.2014
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    32
    Mesajlar
    370

    Standart Kiþisel Ýnternet Günlüðüm

    Merhaba arkadaþlar, Eskiden çok güzel bir bloðum vardý. Ama üniversite yaþamý çerçevesinde maalesef kaybettim günlüðümü. Çok uzun zaman oldu. Ara ara yazmak, anýlarý paylaþmaki yeni bilgiler öðrendiðimi göstermek hoþuma gidiyor.

    Dileyen arkadaþlarla günlük arkadaþlýðý kurabilir, sitelerinin adreslerini web sitemde yayýnlayabilirim.

    Ali Batuhan Bayraktar | Kiþisel Ýnternet Günlüðü

    Yazýlarýmý burada da paylaþacaðým, sizin için yorumlamasý, okumasý kolay olsun diye. Sonuçta web siteme girmek zorunda deðilsiniz. Buradan da okuyabilir, yorumlayabilir bana yeni bilgiler öðretip yeni yollar gösterebilirsiniz.

    Þehirden Sýkýlmýþken

    Artýk þehirden sýkýlmýþtýk. Havalarýn kapalý olmasý, bunaltýcý nem ve kirli hava bizi bezdirdi. Havanýn kapalý olmasý bizlere çok güzel manzaralar sunuyor olsa da þehirde böyle olmuyor. Þehir zaten beton yýðýný olmuþ. Türkiye’nin gururu Ýstanbul, çürümüþ kokuþmuþ bir yapýya bürünmüþ. Ancak halen kurtarýlmýþ bölgeler var. Biz ise doðallýðýný kaybetmeye baþlayan bir yerde oturuyoruz. Þehrin içi ise çoktan yaþanmaz bir hale geldi.

    Aslýnda bu bulutlarý çok seviyorum. Bende ihtiþam ve gücü anýmsatýyorlar. Ancak þehrin içerisinde beni öldürecekler sanki. Baskýcý, tutucu ve yýldýrýcý. Bu bulutlarý; ihtiþamlý bir dað manzarasýnda, uçsuz bucaksýz denizlerde, buðday tarlalarýnýn ufuk çizgisine ulaþtýðý yerlerde izlemek ise paha biçilemez. Ýstanbul’da böyle yerler artýk çok az. Bir kaç tanesinin yerini bilsem de söylemek istemiyorum. Olur ya bir müteahhit görür de manzaranýn ortasýna gökdelen diker diye korkuyorum. Ama oh olsun ki neredeyse her gün birisinin önünden bisikletim ile geçiyorum.

    Þehrin bunaltýcý havasýndan dolayý biz de çok dayanamadýk ve kaçmaya kalktýk. Gittiðimiz ve gördüðümüz yerler çok güzeldi. Belki de Karadeniz Ýklimi’nin Çatalca’ya olan bir hediyesiydi. Her yerde yeþillik vardý. Ormanlý Köyü’ne kadar durmadan ilerledik ve sahile geldik. Sahil ise muhteþemdi.


    Bizi þehir merkezinde bunaltan bulutlar burada da vardý. Ama hissettirdiði duygular bambaþka oldu. Bulutlarýn hükmü altýnda özgürce istediðimizi yapabilirdik. Ýstediðimiz kadar koþabilir, istediðimiz kadar yaðmurda ýslanabilirdik. Ýstediðimiz kadar tertemiz havanýn tadýný çýkartabilirdik. Bulutlar bizi ihtiþamýyla koruyordu. Bize, hiç bir kötü olayýn olmayacaðýný hissettiriyordu. Belki de insanlar kendilerini bu kadar özgür hissettikleri için bu güzellikleri bozdular ve artýk þehirlerde bulutlar baskýcý, kötü ve bunaltýcý. Oysa bulutlar çok güzel.

    Çok geçmeden temiz hava karnýmýzý acýktýrdý. Hemen yakýnlarýmýzda bir balýk restoraný bulduk. Hiç lüks bir yer deðildi ve ihtiyacý da yoktu. Sadece tertemiz gölden gelen kokusuz, tadý nefis balýklar vardý. Bir de güzel manzara. Verdiði tat, þehir merkezinde bulunan çok lüks restoranlardan daha güzeldi. Çayý bile çok farklýydý. Masada ne varsa götürdüm. Bir daha zor bulurdum böylesini.

    Mekanýn sahibi, eðer baþýnýzý dinlemek istiyorsanýz hafta içi gelmelisiniz diye kesin bir dille uyarmaktan kendini alamadý.







    Her güzel anýn olduðu gibi bu gezimizin de sonuna gelmiþtik. Buradan adeta bir sevgiliden kaçar gibi ayrýldýk.

    Þehirden Sýkýlmýþken | Ali Batuhan Bayraktar

  2. #2
    bthnbyrktr - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.06.2014
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    32
    Mesajlar
    370

    Standart Ramazan Öncesi Bisiklet Ýle Son Ýþ Günü Sabahý


    Dün iþ dönüþü bisikletle dönerken çok eðlenmiþtim. Son bir kaç gündür güneþin altýnda adeta kavruluyordum bisiklet ile. Dün akþam ise yaðmuru ve esintileri hissederek eve dönmek, Ramazan ayý öncesi benim için çok iyi oldu. Ramazan yaklaþýyordu ve bisiklet ile son günlerimdi. Bu sabah da gelirken iþ arkadaþým Sadýk ile merak ettiðimiz ve diðer ucunun nereye çýktýðýný bilmediðimiz bir toprak yol vardý. Fýrsat bu fýrsat diyerek toprak yola daldým.

    Toprak yol, tarlalara ulaþým için yapýlmýþ bir kadastrol yoldu. Þehir bisikleti ile bata çýka ilerledim ve yerleþim yerlerinden baya uzaklaþtým. Yalnýz deðildim. Oldukça fazla sinek bana yapýþtý. Geldiðim yer altýn sarýsý uçsuz bucaksýz tarým yeriydi ve rengi, bana babamýn anlattýðý bir kýssadan hisse hikayesini hatýrlattý.

    Zamanýn birinde büyük bir toprak sahibi çiftçi, tarlasýndaki dedesinden kalma altýnlarý arýyormuþ. Çocuklarý da sürekli ona yardým ederlermiþ. Çocuklar, babalarýnýn yýllardýr bulamadýðý altýný düþünürken, babalarý ile birlikte topraðýn altýný üstüne getiriyorlarmýþ. Bütün taþlardan, zararlý otlardan arýndýrýp topraðý havalandýrýyorlarmýþ ayný zamanda. Çocuklar, babalarý ile geçirdikleri zaman diliminde hem güçlenip kuvvetlenmiþler hem de topraðýn nasýl iþleneceðini de öðrenmiþler.

    Gel zaman git zaman baba hastalanmýþ ve güçten düþmüþ. Çocuklarýný çaðýrmýþ ve artýk altýný aramayacaðýný ve bu görevi kendilerinin yapacaðýný söylemiþ. Bir de bir sandýk göstererek eðer altýnlarý bulamazsanýz bu sandýk size yardýmcý olacaktýr diye öðüt vermiþ. Artýk baba yaylada dinlenecek ömrünün son aylarýný geçirecektir. Çok uzun sürmemiþ ve baba vefat etmiþ.

    Çocuklar, babalarýný topraða verdikten sonra tarladaki arama iþlerine devam etmiþler. Bu esnada da toprak hem tertemiz olmuþ hem de havalanmýþ ancak yine de altýný bulamamýþlar. En sonunda babalarýnýn onlara söylediði sandýk akýllarýna gelmiþ. Meraklý bir þekilde sandýðý açtýklarýnda bir mektubun olduðunu görmüþler. Meraklarý daha da artmýþ, sanmýþlar ki altýnýn tam olarak nereye gömülü olduðu yazmakta. Ancak öyle deðildi. Babalarýnýn, eðer altýný bulamadýysanýz tarlaya ellerindeki buðday tohumlarýný ekmelerini istemiþ. Onlar da babalarýnýn bu istediði hemen yerine getirmiþler.

    Hasat zamaný geldiðinde çocuklar aslýnda tarladaki gömülü altýnýn neyi temsil ettiðini anlamýþlar. Buðdayýn o altýn sarýsý rengi, babalarýnýn ve onun babalarýnýn ifade etmeye çalýþtýðý gömülü altýn için bir ip ucu veriyordu. Zamanýnda tarlayý iyice temizleyip havalandýrmalarý da ektikleri buðdayýn daha verimli olmasýný saðlamýþlar. En sonunda yani hasat sonrasýnda ellerindeki buðdaylarý sattýklarýnda aradýklarý altýnlara kavuþmuþlar.


    Kýsa süreliðine de olsa uçsuz bucaksýz bir tarlanýn ortasýnda olmak güzeldi. Kendimi özgür hissetmiþtim ancak bir þey vardý. Yarým saat sonra iþ baþý yapmam gerekiyordu. Geri dönerken manzaranýn, temiz havanýn, toprak ile ekin kokusunun tadýný çýkardým ve buraya bir daha gelmenin planlarýný aklýmda kurmaya baþladým. Güne güzel ve keyifli baþladým.






    http://batuhanbayraktar.net/ramazan-...s-gunu-sabahi/

  3. #3
    BMN Yönetim Kurulu Yiðit Gayretli - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.12.2005
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    34
    Mesajlar
    33,936

    Standart

    Sayfanýn bütünlüðünü bozmak istemem ama ilgiyle takip ettiðimi not düþeyim

    Selamlar...
    Forum Kurallarýna aykýrý gördüðünüz mesajlarý ve üyeleri kullanýcý panelinde bulunan (ikaz tuþu) týklayarak raporlamanýzý rica ediyoruz..
    Ayaða KALK!

  4. #4
    bthnbyrktr - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.06.2014
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    32
    Mesajlar
    370

    Standart

    Teþekkürler. Ýstediðiniz gibi yorumlayabilirsiniz arkadaþlar. Ben daha sonra yazýlar için indeks hazýrlayabilirim.

  5. #5
    bthnbyrktr - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.06.2014
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    32
    Mesajlar
    370

    Standart Mis Kokulu Ahþap Bir Bardak Yapýyorum


    Tertemiz bir havada, bir çam aðacýnýn yanýna yaklaþtýðýnýzda dahi güzel bir koku sizi sizden alýr. Elbet seven sevmeyen vardýr ama ben çok seviyorum. Sevgilim ve ben, bu kokuyu; sýcak günlerimizde serin sularý yudumlarken de hissetmek istedik ve kendimize çam aðacýndan küçük bir bardak yapmaya karar verdik Babamýn çam aðacýný yontmak zordur demesi bile beni durduramadý. Güzel bir bardak ortaya çýkarmaya çalýþtým. Gerçekten de çam aðacýnýn lifli yapýsý sebebi ile babamýn dediði lafa gelsek de bardaðý bitirmek için çabalýyorum.


    Bardaðýn yapýmýnda yukarýdaki gördüðünüz çekiç, ýskarpela ve býçaðýmdan olduka yardým aldým. Kaba iþler için ýskarpela kullanýrken býçaðýmý ise ince kýsýmlarda kullandým. Býçaðýmýn saðlam ve keskin olmasý iþlerimi oldukça kolayladý.


    Bir marangozdan aldýðým kalas ile iþe koyuldum. Ýlk önce nasýl bir bardak istediðimi hayal ettim. Elime tam oturmalý ve saðlam bir þekilde kavrayabilmeliydim. Çok geçmedi ve üzerine hayal ettiðim bardaðý çizmeye baþladým. Yukarýdan aþaðýya düz inecek, tutma sapý ise baþ parmaðým ile kavrayýp avuç içime oturtacak þekilde olmalýydý. Aþaðýdaki gibi bir çizim ortaya çýkardým.


    Yontma iþlemine ilk önce içinden baþladým. Bir çizgi ile sýnýrý belirlesem de kalasý kesmedim. Büyük olduðu için dala kolay tuttum ve içini oydum. Oldukça yorucu bir iþ. Stres atmada da bire bir. Ýnsan gerçekten rahatlýyor. Zaten bu bardaktan içeceðim serin sularýn ve mis kokularýn hayali bile rahatlamamda bana yetiyordu.


    Ýçini oyduktan sonra bardaðýn dýþ kýsmýyla alakalý bazý fikir deðiþikliklerine gittim. Bardak düz deðil yukarýdan aþaðýya doðru hafif bir bombeli þekilde incelecekti. Tutma sapýný ise daha büyük bir þekilde hayal ettim. Birazdan nasýl görüneceðini hep baraber göreceðiz. Bardaðýn bitmesi için oldukça sabýrsýzlanýyordum.


    Yukarýda gördüðünüz bardaðýn içi bana zýmparada çok zorluklar çýkaracaktýr. Bardaðý bu yazýyý yazarken hala bitirmemiþtim. Hala içi zýmparasýz bir þekilde duruyor. Ancak dýþý oldukça güzel gözüküyor. Dýþý, içerisinden çok daha kolay oldu ve kýsa sürede sonlandýrdým.

    Dýþýný bu hale getirdikten sonra bir güzel zýmpara iþine baþladým. Ýlk önce P60 zýmpara ile kabasýný aldým. P60 zýmpara ile gözüme hoþ gözükse de P120 ve P220 zýmparalar ile bardaðýn dýþ yüzeyini oldukça güzel bir hale getirdim. Bardaðýn iç kýsmýna ise daha kalýn bir zýmpara gerek oldu. Yolum daha zýmpara alacak bir yere düþmediði için temin edemedim. Ancak en kýsa sürede bardaðýn içini de zýmparalayým artýk, kullanmak istiyorum. Aþaðýda bardaðýn bu yazýyý yazdýðým dönemdeki son halini göreceksiniz. Hala iþi var ama bence güzel gözüküyor.


    Zaman zaman bardaktan su içmek istiyorum. Bir kaç kere içtim de ama çatlamaya neden olacak diye korkuyorum. Bitse de içsek artýk. Bu hali ile de güzel kokuyor ama.

    Mis Kokulu Ahþap Bir Bardak Yapýyorum

  6. #6
    bthnbyrktr - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.06.2014
    Nereden
    Ýstanbul
    Yaþ
    32
    Mesajlar
    370

    Standart Yeryüzü Cenneti


    Derler ki Adem ile Havva, dünyaya cezalandýrýlmak için gönderilmiþ. Ýnsanýn içindeki, þeytanlýðý veya özgürlük duygusunu hangisini diyeceðimi bilemedim; onun dürtülerine yenik kaldýklarý için yasak meyveden yediler. Sonuçta dünyaya düþtüler. Bu oldu veya olmadý asýl anlatýlmak istenen bu deðil. Kýssadan hissenin anlatmak istediði aklýmýza direk gelen cennetten dünyaya düþmek deðil. Dünya bir cehennem de deðil ancak.

    Günlerdir zorla uyuyorum. Dýþarýdaki sesler artýk dayanýlmaz. Toz, duman, araçlarýn atýklarý. Burasý adeta yaþanmaz bir yer olmaya baþladý. Ýstanbul dediðimde artýk aklýma, çok eski ve sürekli arýza çýkaran hantal bir Alman tanký geliyor. Gerçekten dünya kýssadan hissedeki gibi lanetli bir yer mi? Yoksa biz, Allah’ýn bize verdiði nimetlere nankörlük mü ediyoruz? Ben çok büyük bir gezgin deðilim ancak küçük de olsa doðada adým atmaya çalýþýyorum. Bana öyle geliyor ki insanlar artýk nankör. Aslýnda tam olarak kör. Bütün insanlar mý çýldýrdý? Ýnsan haklarý altýnda alenen yapýlan erkek erkeðe veya kýz kýza yapýlan fohuþun (paran varsa) artýk serbest kaldýðý bir ortamdayken, gerçekten hak olan canlýlarýn yaþam hakký görmezden geliniyor. Ne insanlarýn ne hayvanlarýn ne de bitkilerin yaþam hakký yok. Paran varsa yaþýyorsun sadece. Bir çok insanýn, bitkilerin ve hayvanlarýn parasý yok. Dünya hepimize yetebilecek bir þekilde büyükken sýðamýyoruz.


    Her neyse anlatmak istediðim bu deðil. Yaratanýn bize verdiði nimetlere karþý nankörlük yapýyoruz. Kýssadan hisse; burasý gerçekten lanetli bir yer mi yoksa yaþamýmýzý cennete çevirebilir miyiz? Bu yüzden aylardýr, yýllarca hayalini kurduðum bir fikrin peþinden gitmeye çalýþýyorum. Buradan kaçmaya çalýþýyorum. Kimseye baðlý olmadan, kimsenin himayetinde kalmadan yaþayabilir miyim? Dünyayý bu þekilde gezebilir miyim? Ben bunlarý birilerini zengin etmeden yapmak istiyorum.


    Bunun için ilk önce bir yuvam olmalý. Bunun için Marmara Bölgesi’nde geniþ çaplý bir araþtýrma yaptým. Çevremdeki önerilere göre Ýstanbul’a kolaylýkla ulaþabileceðim bir yerde olmalý. Bu kýsýmlar önemli deðil. Önemli olan yeryüzünde de cennet var. Ýnsanlarýn olmadýðý yerler. Yaban meyvesindeki meyvelerin tozlanmadýðý bir yer. Böyle bir yer bulduk. gittik ve inceledik. Çok güzeldi. Meyvelerin tadý da çok güzeldi. Hayran kaldýk. Aslýnda içimden geçen orada sürekli yaþayabilmek. Kimsenin bulamadýðý ulaþamadýðý o yerlerde sabahlarý gözümü açabilmek, doðanýn bize verdiði besinlerin tam olarak tadýna varabilmek. Doðanýn kokusuna ulaþabilmek. Bunu her gün yaþamak isterdim. Her gün olmasa da sanýrým ileride bu mutlu günlerimi ailemle birlikte yaþayabileceðim. Kýssadan hissedeki dünya bir cehennem deðil, bir cennet parçasý. Onu cehenneme çeviren ve yaþanýlmaz hale getiren bizleriz. Keþke herkes, doðanýn bizlere verdiði nimetlerin deðerine ulaþabilse.

    Yeryüzü Cenneti

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •