He yaa ççç
Ama Amerikaya gitse gelmez ki geriye benim Ahmet
He yaa ççç
Ama Amerikaya gitse gelmez ki geriye benim Ahmet
servisimdeki 6 kişiyi güldürdüğü için ALLAH Ahmet abiyi güldürsün emi.....
Ne mutlu Türk olana değil , Ne mutlu Türk'üm diyene !
"Cahilin karşısında kitap gibi sessiz ol." Mevlana
hahha haa bilmim kii Gökhancımmm.
Faik hocam daha iyi bilir.
Malum hepimiz biliyoruz Pazar günü maç öncesi yürüyüş vardı ve bizde TSira olarak ordaydık.Tüm arkadaşlar toplandıktan sonra yürüyüş başladı.Ben isteksiz, sadece kızlarla birlikte olmak istediğim için orda olduğumdan dolayı arkadan arkadan yavaş yavaş yürüyordum hatta yavaş yürümeyi o kadar abartmışım ki pacci nerdesin diye telefon etti bu telefondan sonra hızlandım koşar adımlarla kızlara yaklaştım ufukta Gamze ve Özge gözüme çarptı, tam onların yanına geldim, birisi hızla geldi Özge yi öptü yine hızla koşmaya başladı ve arkasını dönüp '' ben gidiyorum bişey olursa ararsın '' diyerek telefonunu gösterdi ufak çaplı şoktan sonra kahkahayı patlattım Özge nin abisiymiş ve Özge yalnız kalmasın diye gelmiş ççç,ççç
iyi güzel de bu çççççç ne demek oluyor ?bilmiyorum bu aralar çok rastlıyorum buna hayırdır inşaallah
Hayır hayır.
Msn deki kısa yoluyla işte bu ççç bu işte arkadaşım.
Biz Frangoyla bi yemek yiyelim dedik az önce.
Tavuk dönerimizi sipariş ettik.Hani ortaya herkes salata yada ne bileyim pilav söyler ya.Bizim Frango da Ahmet ağbi ortaya bi ciğer söylesek olur mu dedi
Olmaz dedim ama çok masum bakınca tamam dedim bari.
Bi elimizde dürüm döner bi elimizde çatal önümüzde ciğer
Halimizi ve görüntümüzü siz düşünün artık.
abi ne varki bunda bu çok normal bişey dimi arkadaşlar...
sorma neden...
hamiiiiiii mandıralıııııııı...
"Yarım ekmek" içine "çeyrek ekmek" gibi birşey.
frango=tavuk döner + ciğer
hiç şaşırmadımbence atıştırmış bizim frango
T R A B Z O N S P O R
sorma neden...
hamiiiiiii mandıralıııııııı...
2004'ün ilk ayları.. Yani üniversitenin son senesi.. O gün 2 tane finalim var; 1.si sabah,diğeri akşam ama ev okula çok uzak olduğu için kampüste kalıp ders çalışmaya karar vermişim. İlk sınavdan çıktıktan sonra öğrendik ki o gün paso başvurularının son günüymüş .Yani Avcılar'ın merkezine inip, bankada sıra bekleyip para yatıracaksın da pasoya başvuracaksın.. Ben tam vazgeçmiştim ki ev arkadaşım "sen çalış sınavına,ben de yatırıp gelecektim ne de olsa,seninikini de yatırırım" dedi. Ben de memnuniyetle kabul ettim.. Birkaç saat sonra arkadaş sağolsun getirdi dekontu.Pasoya başvuravağım ama o da ne?? Bu sefer de vesikalık fotoğrafım yok.. Ne yapacağım diye düşünüp, cüzdanımı karıştırırken elime Uğur'un (uquR Ayaz) fotoğrafı geldi.. "Ben bu fotoğrafı versem, pasoda bu fotoğraf olsa..Günün birinde bir İETT'ci başkasının pasosunu kullandığımı iddia ederse kimlik bilgilerinin doğru olduğunu gösterir, 'İETT karıştırmış fotoğrafları' derim " ve kimse pasoyu elimden alamaz diye düşündüm.. O şartlarda paso almamın başka yolu yoktu..
Sonuçta isim hanesinde "Berat Bulut" yazan ancak yukarısında Uğur'un fotoğrafı olan pasoyu tepe tepe kullandım. Hatta o ara Ünye'de okuyan Uğur da kullandı o pasoyu İstanbul'a gelişlerinde..Onun da kimlik bilgileri tutmasa da resim tutuyordu ne de olsa..
Güçlülerin İktidarına Karşı; Trabzonspor!
şimdi yazacağım şeyler aslında bu başlığa uygun mu bilmiyorum... çünkü karşı taraftakilerin nereli olduklarını bilmiyorum... ama en azından hikayelerde rol alan birisi olarak ben Karadeniz'liyim...
bir tanesi az evvel oldu... yaklaşık 10 dakika evvel... telefonum çaldı:
-Efendim?
(bir bayan sesi) - İyi günler beyfendi, Muzaffer Bey ile mi görüşüyorum?...
-Hangi numarayı aramıştınız hanfendi?...
-0536 XXX 96 48
-Hanfendi söylediğiniz numaranın son 4 rakamından biri bile tutmuyor benimkinin son 4 rakamı ile...
-96 48 beyefendi...
-Hanfendi söylediğiniz numaranın son 4 rakamından biri bile tutmuyor benimkinin son 4 rakamı ile...
-Haaa, ben yanlış çevirdim o zaman, kusura bakmayın...
-Bence yanlış değil, baya bi yanlış çevirmişsiniz...
-Dıt dıt dıt...
bu da ikincisi:
4-5 ay oluyor... işyerindeyim... müşteriler falan da var... bir yandan bir ürünü tanıtıyorum... neyse cep telefonum çaldı...
-Efendim?
-Alo, (söylenen ismi hatırlamıyorum) X Bey ile mi görüşüyorum?...
-Hangi numarayı aramıştınız beyefendi?
-Valla bilmiyorum ama yanlış düştü sanırım...
-Beyefendi siz böyle bilmediğiniz numaraları aradığınız sürece muhtemelen hep yanlış düşecektir... (bu cevaptan sonra yanımdaki iş arkadaşları ve müşteriler gülmekten koptular)
-Dıt dıt dıt...
"7 tepeli şehir... bekle... son tepene de dikeceğiz bayrağımızı..."
Emicemi ziyaret edelim dedik. 300 km uzak olan bir sehirde ve tasinmislar üstelik. Oturdugu aprtamanin ( 3.kat ) önünde tramvay, yol boyunca agaclar ve 4 seritli yol var.
-> Trafik yogun. Durmak el verisli degil hatta park yeri de yok.
Neyse arabayla yaklasmisken telefon edelim dedik daha iyi tarif eder diye.
Telefon konusmasinda kavusma sevincinden olacak bi türlü bulamayruk evi , arabayla aramaya devam ediyoruz.
Biz :
"Emice tramvay yolundan geciyoruz nerde senin ev ? ?"
Emicem söyle der:
" Siz gelun tramvay yolundan, ben sizi pencereden görürüm. El sallarim"
Konu 6Şafak Aydın1 tarafından (23.03.2007 Saat 18:20 ) değiştirilmiştir.
burasi türkisch.
Are you not entertained?
anlatacağım olayı bir kaç şekilde dinlediğim için yaşanmış olup olmadığından emin değilim.. ben genede olmuş gibi anlatayım ..
1980 öncesi trabzon çaykarada . geçer . 80 öncesi malum ortam çok politizedir. hasan amca radyo dinler komünistler şöyle yaptı..... gazete okur komünizm tehlikesi wsws .. sonunda dayanamaz bu komünizm ne olduğunu öğrenmeye çalışır... köyün öğretmeni gelir aklına ..halil .. sonra şu diyalog yaşanır
hasan amca : ola hğelil ( halil in çaykaracası ) komonistluk komonistluk deyule habu komonistluk nasi bişedur
HAİL ( ki kendisi iyi bir anti komünist dir ) şöyle bir düşünür en kısa yoldan bunun kötü bişey olduğunu nasıl anlatabilirim diye derki: şimdi hasan emice bu komonistluk ole bişedurki ;senun kari benum kari benum kari senun kari ....
HASAN amca düşünür düşünür gözleri parlar ve derki : ola aferum rusyaya ne gada güzel bişey çıkardii.......
Az önce merdivenlerde Gökhan Bozyiğiti gördüm.Yukarı çıkıyordu.Yattım peşine tabi.Ne işin var buralarda falan.Babamın yaanına çıkıyorum demesin mi? Oldum tabii.Baban kim ki falan derken ikinci şoku yaşadımmm. Hiç aklımın ucundan kenarından geçmezdi.Senelerdir burda çalışıyorum tabiki senelerdirde babasını tanıyorum.Çok sevdiğim hekimlerdendir.Ama kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Soyadımdan çağrışım yapmadı mı diyo bide Nerdeeeeeee hala şaşkınım.
@nebiye,
Ablacım,senin şu "smiley" dedikleri şeylerine bayılıyorum ya
Ne edim kardeşim başka yerlerden çalıntı pardon alıntı yapıp kullanmak zorunda kalıyoss.Eklemiyolar ki buraya burdan kullanalım.
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)