merhaba kazým,
nasýl geçiyor günlerin orada?
sen sevmezsin heyecansýz yaþamý. her þey düzenlidir þimdi oralarda. karmþa yok, trafik yok.
istiklal caddesi var mý orada da? mis sokak’ta kaçak çay veren garsona kýzdýðýn gibi “rize çayý” getirin bana diyor musun oradaki hizmet eden meleklere de? yeþil parkaný giyip yaðmurlu günde taksinin ön koltuðuna otururken taksici seni tanýmasýn diye dua ediyor musun hala?
hamsi piþiriyor musun orada? piþirirken de “ben seni sevduðumi dünyalara bildurdum” türküsünü söylüyor musun? sahi kazým cennette hamsi var mý gerçekten? hamsi olmadan cennet bile çekilmez deðil mi?
güzelliðini hopa daðlarýndan almýþ sesinle “ dido”yu söylüyor musun? manu chao’nun konser vermesi için orada da uðraþýyor musun?. hala st.pauli gelip gelince seviniyor musun?
pazar günleri trabzonspor’un maçlarýný radyodan mý dinliyorsun hala? spikerin mikrofonlarýmýz avni aker’de diyene kadar sýkýntýdan patlýyor musun? aytekin’in verdiði bordo-mavi çubuklu (reklamsýz) formaný mý giyiyorsun hep? yenildiðimizde aðlýyor musun hala?
kazým bir kemençe veya bir tulum çalan bulabildin mi orada?
yalnýz mýsýn orada?
kalabalýk mý trabzonspor tribünleri?
dozer cemil’de orda mý?
birini daha soracaðým sana kazým;
1996 yýlýnda 12 yaþýndayken þampiyonluðu kaçýrdýðýmýz için kendini incir aðacýna asan þehidimiz mehmet dalman’ý gördün mü? mutlaka cennette karþýlaþmýþsýndýr. ne yapýyor memedim? iyi mi? büyümüþ mü kazým? o trabzon þivesi ile yanýna gelip sana o soruyu sordu mu? ona acý haberi verdin mi kazým?
"memedim 22 yýl oldu ve trabzonspor hala þampiyon olamadý" dedin mi ona? söylemeseydin keþke. dayanamaz memedin yüreði. bir kez daha yýkýlmasýn o küçük dünyasý.
sarýldýn mý ona sýkýca? daha çok küçük o kazým.. sýký sarýl ona.hiç býrakma. kimsesi yok orda memedin. onu ilk kez trabzonspor maçýna getiren babasýný çok özlemiþtir þimdi. babalar gününde sarýldýn mý ona? sana hediye almak isterdi ama parasý yoktur ki orada memedin. olsaydý eðer bil ki son kuruþuna kadar paraya kýyýp sana bir kaþkol alýrdý. en güzel bordo-mavi duyguyla örülmüþ.
orada da havalar karadeniz daðlarýndaki gibi soðuk mudur acaba? havalar soðuyunca sýký sarýl ona kazým. senin yanýnda götürdüðün bordo-mavi çubuklu formayý ona ver. daha çok küçük o, üþümesin memedim. sen de bilirsin o forma sýcak tutar adamý; çoooook sýcak..
koynunda uyut onu. hopa’ya giderken zigana daðlarý'na bakan gözlerinle bak ona. trabzonspor diye baðýran dudaklarýnla öp onu. söyle ona: “memedim, 22 yýl oldu þampiyon olamadýk. ama þampiyonluk için uþaklar hala uðraþýyor”
bir de kazým...
trabzon maçýný izleyenler arasýnda trabzon 100-0 yenilse bile televizyona en yakýn oturan, en çok çay içen, en çok baðýran ve lakabý kama yýlmaz olan birini görürsen bil ki o da benim babamdýr. senin gibi onu da kanser aldý bizden. bir bayram sabahý memedi de yanýna alýp benim için babama bir kez sarýlýr mýsýn ve söyler misin ona: “yýlmaz amca oðlun evlendi. 20 gün önce de kýzý oldu.ve kýzýna senin doðduðun köyün adý “alona” yý vermiþler. babasý alona’nýn kulaðýna ezan okuduktan sonra “þampiyon trabzon” diye seslenmiþ”.demeyi de unutma emi....
memede sýký sarýl. o daha çok küçüktür. söz. þampiyonluk kupasýný alýnca bir senin bir de memedin mezarýna getireceðiz. deðil 22 yýl, bin yýl beklesek dahi...
Hocam Naptýn sen ya