Ben de "Bakalým kim soracak?" diye bekliyordum. Saðolasýn Sümela61, beni beklemekten kurtardýn.
Benim öðrenciliðim Boðaziçi Üniversitesi'nde geçti. Arkadaþlarla, en severek gittiðim yer, Hisar'daki Hacý Kemaleddin Camii yakýnlarýnda, Hisar Pastahanesi'nin hemen yanýnda yer alan, küçük bir çay bahçesiydi. Üzerine kurulu olduðu alan üçgen þeklinde olduðu için, ismi olmayan bu çay bahçesine önceleri "Üçgen Çay Bahçesi", sonralarý babamýn da katkýlarýyla "Müselles" adýný verdik.
Baþlarda salaþ bir çay bahçesi görünümünde olan müessese, camekânlar takdýrdý, masa ve koltuklarý yeniledi, modernleþti ve sonunda bir de adý oldu: Çaykent. Çok soðuk olan bu ismi hiç benimsemedik. Bizim jargonumuzda hep Müselles olarak kaldý.
Bir de tam Hacý Kemaleddin Camii'nin hemen altýnda bir Bahri Baba köftecisi vardý. Hafta sonlarý, önce orada yemek yer, sonra Müselles'e geçerdik. O zamanlar yaz aylarýna denk gelen Ramazan gecelerinde, Teravih'ten sonra vazgeçilmezlerimiz arasýndaydý, Müselles'te içilen çaylar.
Hayatýmda o kadar yer tuttu ki, ona yazdýðým bir þiir de vardýr:
MÜSELLES
Sabah... Biraz serin... Ve saat altý.
Kenar masada bir sessiz kahvaltý
Ediyorum... Ruhum sanki onunla.
Derslerden, okuldan, dünyadan uzak,
Uzun uzun, þundan bundan konuþsak.
Fýsýltýyla ve o meçhûl lisanla.
*
Akþamleyin dostluk akar içime,
Bilmem bilirler mi, bu sevgi kime?
Ilýk tezahürat, muazzam gerçek.
Bu kahve þu anda bir ziyarettir,
Kalbimde duyduðum bir hararettir.
O kýrýk hatýra, bir buket çiçek.
*
Gece sohbetler dem dem koyulaþýr,
Porselen fincanda çaylar dolaþýr.
Bir muhabbet var ki, ruhu mukaddes.
Artýk insan daha mý az konuþur?
Belki yalnýz suskun Boðaz konuþur.
Ulvî sohbetlerin ruhu: Müselles.
************************************
Müselles'i görmeyeli o kadar çok oldu ki, hâlâ orada mýdýr, deðil midir; onu bile bilmiyorum