Sayfa 6 Toplam 9 Sayfadan BirinciBirinci ... 4 5 6 7 8 ... SonuncuSonuncu
Toplam 219 adet sonuctan sayfa basi 126 ile 150 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Güzel Yazılar

  1. #126

    Üyelik tarihi
    14.01.2006
    Mesajlar
    114

    Standart



    Dünya Tek bir devlet olsaydi baskenti Istanbul olurdu.
    Napolyon

  2. #127
    sheva
    Ziyaretçi

    Standart

    EY KUDÜS


    "Kudüs, ey Kudüs/Seni unutursam ey Kudüs/Sag elim hünerini unutsun!/Eger seni anmazsam/Eger Kudüs?ü bas sevincimden üstün tutmazsam/Dilim damagima yapissin? (Mezmur-137) Yahudi çocuklarina her aksam okutulan sarki)

    ?Ey Kudüs! Peygamberleri öldüren ve kendisine gönderilenleri taslayan sen! Tavuk yavrularini kanatlari altina nasil topluyorsa, ben de senin çocuklarini kaç kere toplamak istedim.? (Hz. Isa. Matta 37)

    ?Ey Kudüs! Allah?in seçtigi toprak ve onun kullarinin vatani! Senin duvarlarindan dünya, dünya oldu. Ey Kudüs! Sana dogru inen çig taneleri bütün hastaliklara sifa getiriyor. Çünkü geldigi yer, Cennetin bahçeleri.? (Hz. Muhammed. Hadis, Kütübüs-Sitte)

    Ve sen ey Kudüs, ey Gazze, ey Ramallah! Yillardir irzi kirletilen kutsal topraklar! Topraklarimiz!

    Bugün çocuklarina sahip çikmiyorsun. Babalari kanatlarinin altinda korumuyorsun.

    Semalarin ölüm kusuyor. Yerin bedenlerimizi yutuyor. Ey Gazze! Semalarindan ölüm kusan roketleri, namlulari kullanan lanetli kavmin çocuklarinin, burada, benim semamda, benim topragimda, benim muharip gemilerimde talim gördügünü biliyor musun?

    Ve sen ey Ramallah! Bagrina çocuk bedenleri düsüren helikopteri, uçagi kullanan pilotun, kardesin olan Konya semalarinda talim yaptigini biliyor musun?

    Ve sen ey Kudüs, kirli ayagiyla topragini çigneyen lanetli kavmin askerlerinin Antalya?da, Toroslar?da, Akdeniz?de benim gemilerimin güvertesinde tatbikat yaptigini biliyor musun?

    Ve sen Filistinli Ebu Iyad, Ebu Sayyaf, Muhammed, Abbas! Bagrina saplanan kursunun parasinin baska bir Müslüman memleketten saglandigini biliyor musun?

    Ecel kusu gibi üzerinizde uçusan Israil deniz kuvvetlerinin helikopterlerinin hain-i Kebir Hasimi hanedani isgali altindaki Akabe Körfezi?nden kalktigini biliyor musunuz?

    Ve siz Çevik efendi! Ahmet Ismail efendiler! Vicdaniniz rahat mi? Israil askerlerinin kursun yagmuruna tuttugu 12 yasindaki çocuk ile babasinin öldürülüsünü seyrederken ne düsündünüz?

    Içinizden bir sey koptu mu? O görüntüleri izlerken karinizin, çocuklarinizin yüzüne bakabildiniz mi? Sokaga çikip arkadaslarinizin yüzüne nasil baktiniz? Öldürülen Muhammed?in yasitlarinin sokakta top oynadigini gördügünüzde neler hissettiniz?

    ?Rabbimiz! Içimizdeki ahmaklar yüzünden bizi helâk mi edeceksin??

    Kudüs, ey Kudüs! Eger seni unutursam, bagrima kan kusan lanetli kavmin kursunu saplansin. Eger seni en sevdiklerimden daha üstün tutmazsam, en sevdiklerimin acisi ile yüregim daglansin!

    ?Rabbimiz! Bizi intikamina memur et.? Ya da yeter bu kadar aci! Bize aci. Amin.

  3. #128

    Üyelik tarihi
    15.10.2004
    Nereden
    Hakkari
    Mesajlar
    2,146

    Standart



    Bizi görmek için çok zeki olmalisin;


    Bizi yakalamak için çok hizli olmalisin;


    Bizi yenmek için saka yapiyor olmalisin...


    Vatani Için Can Verenler...

  4. #129
    sümela61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.11.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    2,010

    Standart



    sevgili renkdaslarim kösem için yazdigim son yazimi burada sizlerle paylasmak istedim... forumda "güzel yazilar" basligi vardi ama kendi yazimi oraya eklemek (hiç de tarzim olmayan bir sekilde) fazla iddiali olur diye düsündüm ve o yüzden oraya eklemedim... sevgilerimle...
    BIR DELININ GÜNÜ (I)fficeffice" />

    Merhabalar sevgili dostlar? Uzun bir ?fetret? döneminden sonra nihayet yeni bir yazimla karsinizdayim? Bu yazimda sizlere yakindan tanidigim bir delinin, bir gününü nasil geçirdigini anlatmaya çalisacagim? Sizlere asagida aktaracagim bilgileri, bu bahsi geçen deli; yüregine anlatmis? Ben de O?nun yüreginden ögrendim gününü nasil geçirdigini, buyurun okuyun?

    ??? sabah kalktigim gibi yüzümü yikamaya giderim herkes gibi. Suyu yüzüme çarpar dururum, hareketlerimde bir incelik yoktur. Aksine bir seylerin hincini çikarircasina çarparim suyu suratima. Siz ?normal?ler bilmezsiniz, nasil çarpilir su surata, nefretle. Siz ?normal?lerin suratina çarpmadigim aci gerçeklerin acisini, kendi suratimdan çikarir gibi çarparim. Gün içerisinde ?yataga girene kadar- sürekli maskeyle dolastigim için yüzümü iyice temizlemem gerektigini düsünürüm. Yoksa maskeler düsebilir, bu olmaz. Tam lavabonun basindan dönüp banyodan çikacakken aynadaki suratimin bana ne kadar ?acimakli? baktigini görürüm. Ben de ona nefretle bakarim. Nefretle baktigimi anlayinca acimayi keser ve bana, yüzümdeki çizgilerin her sabah daha da belirginlestigini gösterir. Canimi yakacak kadar açik sözlüdür aynadaki yansimam. Hemen isigi kapatirim, suratimdaki çizgiler belirsizlesir. Aslinda görmekten korktugum, mutsuzlugumun suratimdaki yansimalaridir. Sonra birden aynadaki adama söyle derim: ?oglum, yüzüm kirissa ne olur kirismasa ne? benim hayattan zaten bir beklentim yok ki?? Tekrar yakarim isigi, az evvel korktugum çizgileri öperim bu kez, aynadan da olsa. Annemin ?bu aynayi yeni silmistim, kim kirletti yine?? cümlesini sarf edecegini bile bile öperim aynadaki surati. Oysa benim canim annem ne kadar silerse silsin aynadaki ?kirli yüz? ün asla temizlenmeyecegini hiç bilmez?

    Siz ?normal?leri bilmem ama ben kalkar kalkmaz yapilan kahvaltilardan hiç haz etmem. Siyah siyah zeytinler üstüme üstüme gelir. Görebildigim her yer pusludur. Ev ahalisinden oldugunu tahmin ettigim birileri de vardir mutfakta, ama ?pus?tan dolayi hiç fark edemem bana olan yakinlik derecelerini. Sonra onlar her ?normal? insanin yaptigi gibi birilerini, sayet birilerini bulamazlarsa birbirlerini çekistirmeye baslarlar. Hemen ?mp3 player?imi alirim, bu diyaloglara sahit olmamak ve ortamdan soyutlanmak için. Kulagimdaki kemençe sesi beni tedavi ederken kolum dürtülür: ?yavrum çayin soguyor?? Bu söz hala (bu pisliklerle dolu) dünyada yasamaya devam ettigimi hatirlatir bana, keyfim kaçar. Zeytinler hala pesimdedir. Aslinda benim gibi deliler ilginin üstlerinde olmasindan sikâyetçi olmuslardir hep. Bu yüzden ?kahvalti yapacak misin, karnin aç mi, yumurta pisireyim mi sana, çayin soguyor? gibi laflara, garip bir sekilde ?sert? yanitlar verirler. Övünmek gibi olmasin ama ben de azicik deliyim ve dolayisiyla ayni davranislari ben de gösteriyorum. Sonra çevremde beni çok sevdiklerinden emin oldugum insanlar ?neden böyle davraniyorsun, sen deli misin?? derler. Çok geç kalmis bir sorudur bu, ama yine de beni o an mutlu eder bu soru. Çünkü insanlarin beni anladiklari ender anlardan biridir bu.

    Çayi çok severim ben, bilir misin? O yüzden her sabah mutlaka içerim, ?pus?larin dagilmasina yardimci olur çay. Çayi neden bu kadar sevdigimi sanirim buldum. Çünkü o her sabah bütün sicakligiyla karsimda olur, içimi isitir. Ailemden, arkadaslarimdan iyidir çay. Onlar da beni severler ama kötü yönlerimi hiç bilmezler. Dolayisiyla onlarin bana duydugu sevgi iyi yanlarima duyduklari sevgidir aslinda, onlarin gösterdikleri sicaklik bana degil iyi huylarimadir. Her yönümle tanisalar beni, belki de bu kadar sevgiyle yaklasmazlar. Ama ben ?çay?a her seyimi anlatirim. Söyledigim yalanlari, isledigim günahlari, aklimdan geçen ?seytan?liklari? O yine de her sabah ayni sicaklikla isitir içimi. Bu kimsede görmedigim bir sicakliktir. Herhangi bir sabah beni biraz mahcup görse, ?ben senin ne haltlar ettiginle ilgilenmiyorum ki oglum, sen her seye ragmen iyi birisisin? der. Iste böyle anlarda onu hep ince belli bardakla içmeyi severim, sarilmasi daha keyifli olsun diye. ?Keske herkes senin kadar iyi olabilse? der, bu lafinin beni daha çok yaraladigini bile bile. Yarami kanattigini anlar ve son lafini eder: ?Ben seni severken, her halinle seviyorum, unutma??

    ?Peki? derim, ?bazi sabahlar içimi isitsan da, sen de bir burukluk bir acilik hissederim; sanki içinde bir seyler kanar da bana belli etmezsin.? Cevabi hazirdir: ?Sana benziyorum iste. O aci ve buruk oldugum sabahlar, beni bir basima beklettigin ve bana zamaninda gelmedigin sabahlardir.? Düsünürüm de, oldukça haklidir. Ben de hep bekletilen, hep ertelenen kisi olmusumdur aslinda. O yüzden de içimde hiç geçmeyecek bir burukluk ve acilik vardir?

    Devam ederim sohbete ?çay?la: ?Bazen seni bekletmedigim, hemen sana kostugum halde yine buruksun?? ?Aramiza sigarayi kattigin zamanlari kastediyorsun sanirim? der, bogazimi yakip geçerken. ?Beni mi kiskaniyorsun, delisin sen? derim. ?En az senin kadar? der?

    Sigara ve çay? Birlikte denendiklerinde çok zararlilarmis, aynadaki suratim söylemisti geçtigimiz sabahlarin birinde. Ben de O?na yine ayni cevabi vermistim: ?oglum, zararli olsalar ne olur, olmasalar ne? benim hayattan zaten bir beklentim yok ki?? Sonra yine bir öpücük kondurmustum aynadaki adama.

    Benim sabahlarim böyle geçiyor iste? Daha sonra bir an önce kendimi evden disari, sokaga atarim? ??


    (devam edecek?)

  5. #130

    Üyelik tarihi
    01.04.2006
    Mesajlar
    11

    Standart




    Ask neymis ögrenelim bakalim































































































    Sesini duydugunuz anda avuclariniz terlemeye, kalbiniz deli gibi































    carpmaya































    basliyorsa...Bu ask degil HOSLANMAKtir.































































































    Ellerinizi ondan cekemiyor surekli dokunmak sarilmak istiyorsaniz..Bu































    ask































    degil ARZULAMAK tir































































































    Yaninizda bir tek o oldugu icin onu istiyorsaniz....Bu ask degil































    YALNIZLIKtir































































































    Herkes onunla olmanizi bekledigi icin onunlaysaniz...Bu ask degil































    SADAKAT































    tir.































































































    Size sicak, yakin davrandigi icin onunlaysaniz...Bu ask degil KENDINE































    GUVENSIZLIK tir































































































    Uzulmesini istemediginiz icin onunlaysaniz...Bu ask degil ACIMAKtir...































































































    Ona deger verdiginiz icin hatalarini hosgoruyorsaniz..Bu ask degil































    ARKADASLIK tir...































































































    Butun gun ondan baska hicbirsey dusunmediginizi soyluyorsaniz..Bu ask































    degil































    KOCA BIR YALAN dir..(aslinda olablr)































































































    Onun iyiligi icin kendinizden cok Sey feda edebiliyorsaniz...Bu ask































    degil































    YARDIMSEVERLIK tir...































































































    O uzgunken sizin de kalbiniz aciyorsa...Iste bu ASKtir...































































    Tarif edemediginiz bir cekim yuzunden ondan bir turlu kopamadiginizi































    dusunuyorsaniz.. Iste bu ASKtir...































































































    O herkese guclu gorunmesine ragmen icindeki zayifligi































    hissedebiliyorsaniz..Iste bu ASK tir...































































































    Baskalarini da cekici bulmaniza ragmen hic pismanlik duymadan onunla































    kalmaya































    devam edebiliyorsaniz..Iste bu ASK tir...

  6. #131
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    Taner Gündoğdu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.11.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    2,780

    Standart



    Teklifini kabul eden sevgilin olur etmeyen askin...

  7. #132
    Trabzonspor Kongre Üyesi
    hayat61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.02.2006
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    44
    Mesajlar
    792

    Standart



    GÜZEL BIR ÖYKÜ KISSADAN HISSE ANLAYANA!
    FARE ÖYKÜSÜ

    Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve esinin mutfakta bir paketi açtiklarini gördü. Kendi kendine:
    - "Içinde hangi yiyecek var acaba ?" diye düsündü.
    Bir süre sonra gördügü paketin bir fare kapani oldugunu anladiginda yikilmisti.
    - "Evde bir fare kapani var!, evde bir fare kapani var!" diye bagirarak telasla bahçeye firladi.
    Minik fareyi telas içinde gören tavuk, umursamaz ve bilgiç bir tavirla basini kaldirdi ve gidakladi:
    - "Zavalli farecik...Bu senin sorunun benim degil. Bana bir zarari olamaz küçücük kapanin" dedi.
    Tavuktan destek bulamayan farecik bu sefer telasla koyunun yanina kostu ve,


    - "Evde bir fare kapani var!, evde bir fare kapani var!" diye adeta çirpindi. Koyun anlayisla karsiladi ama,


    - "Çok üzgünüm fare kardes ama dua etmekten baska yapacagim bir sey yok. Dualarimda olacagindan emin ol"dedi.
    Minik fare çaresizlik içinde inege döndü ve ,
    - "Evde bir fare kapani var, evde bir fare kapani var!" dedi.
    Inek ;
    -"Bak fare kardes, senin için üzgünüm ama beni
    ilgilendirmiyor." dedi.
    Sonunda farecik, basi önde umutsuz sekilde eve döndü.Çiftçinin fare tuzagi ile bir gün tek basina karsilasmak zorunda oldugunu anladi.
    O gece evin içinde sanki ölüm sessizligi vardi. Minik farecik aç ve susuzdu. Tam yorgunluktan gözleri kapanacakti ki birden bir ses duyuldu.Gecenin sessizligini bölen gürültü, fare kapanindan geliyordu.
    Çiftçinin karisi, ne yakalandigini görmek için yatagindan firladi ve mutfaga kostu.Karanlikta kapana, zehirli bir yilanin kuyrugunun kisildigini fark edememisti.Kuyrugukapana kisilan yilanin cani yaniyordu ve aniden çiftçinin karisini isirdi.Çiftçi,karisini apar topar doktora götürdü. Doktor,zehiri temizledi sardi. Çiftçi karisini eve getirdi,yatirdi.
    Karisinin atesi yükseldi ve bir türlü düsmüyordu.Kadincagiz ates ve ter içinde kivranip duruyordu.Böyle durumlarda taze tavuk suyunun gerekli oldugunu herkes bilir,çiftçi de biçagini alip bahçeye kostu.Karisitaze tavuk suyu çorbasini içti, biraz kendine geldi.
    Karisinin hastaligini duyan komsular ziyarete geldiler.Onlaraikram etmek için çiftçi koyununu kesti.
    Çiftçinin karisi gittikçe kötüye gidiyordu. Yilan, belli ki çok zehirliydi. Birkaç gün sonra çiftçinin karisi iyilesemedi ve öldü.
    Cenazesine çok sayida kisi gelince hepsine yeterli et saglamak için çiftçi inegi mezbahaya yolladi.Fare tüm bu olanlari büyük üzüntü ile duvardaki deliginden izledi.

    Birisi,sizi ilgilendirmedigini düsündügünüz bir tehlike ile karsi karsiya ise hepimizin ayni tehlikede olabilecegini hatirlayalim.

    Hepimiz yasam denilen bu yolculukta yer aliyoruz.Digerimiz için bir gözümüzü açik tutmali ve digerlerini cesaretlendirmek için çaba harcamaliyiz.
    --
    Asil önemli olan ve memleketi temelinden yikan, halkini
    esir eden, içerideki cephenin suskunlugudur.
    Mustafa Kemal Atatürk

  8. #133

    Üyelik tarihi
    15.10.2004
    Nereden
    Hakkari
    Mesajlar
    2,146

    Standart

    Alıntı golasaliyim Nickli Üyeden Alıntı


    Teklifini kabul eden sevgilin olur etmeyen askin...
    [img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img][img]smileys/smiley36.gif[/img]

  9. #134
    Beytullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.10.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    2,096

    Standart



    Alıntı ts_fan Nickli Üyeden Alıntı
    Zamansizlik, aliskanlik ya da kabullenememek aci veriyor sadece.

    birak bu ayaklari[img]smileys/smiley4.gif[/img]

  10. #135
    ts_fan
    Ziyaretçi

    Standart

    Her seye ragmen sevebilmek. Edited by: ts_fan

  11. #136
    İ.Öztel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.04.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    40
    Mesajlar
    610

    Standart



    CEHENNEM OLSA GELEN GÖGSÜMÜZDE SÖNDÜRÜRZ ,


    BU YOL KI HAK YOLU DUR , DÖNME BILMEYIZ, YÜRÜRÜZ !


    Çanakkale sehitlik abidelerinden.

  12. #137
    mezgit - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.05.2005
    Yaş
    41
    Mesajlar
    102

    Standart

    Insanin en kötü durumu kendini bilmez ve yönetemez oldugu zamandir.

  13. #138
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır tsmaniac - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.09.2004
    Yaş
    42
    Mesajlar
    1,357

    Standart

    INSAN VÜCUDU BIR HAPISHANEDIR, ÖLÜM ÖZGÜRLÜK

    tSmAniAc


  14. #139
    sümela61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.11.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    2,010

    Standart

    BIR DELININ GÜNÜ ? IIfficeffice" />[/B]
    [/B]
    ?sonra bir an önce kendimi evden disari, sokaga atarim?

    Her ne kadar yeni bir gün basliyor olsa da, aslinda her sey birbirinin aynisidir benim için? Her yeni gün yeni bir heyecan demekmis, her yeni gün (yeni bir heyecan yasanabilecegi için) yeni bir umut demekmis? Evet, bunlari da aynadaki o adam söyledi? Ne çok sey biliyormus bu adam, degil mi sevgili yüregim?.. Ama ben yine itimat etmedim; ?sen onu benim huni[/B]?me anlat[/I]? dedim? Ben böyle cevaplar verdim mi, bir bozuluyor ki sorma? O an suratinin aldigi sekli görmeni isterim?

    Neyse sokagimizin kösesini dönüp caddeye varmak üzereyken fark ederim ki, cep telefonum, anahtarlarim ya da cüzdanimdan en az birisini evde unutmusum? Söylene söylene merdivenleri tekrar çikarim, içeri girerim, ?sen daha gitmedin mi?[/I]? diyen birisi muhakkak bulunur kiyida kösede? Aldiris etmem? Zaten bu aynadaki adamin bana kazandirdigi en önemli sey de bu oldu, artik aldiris etmemeyi ögrendim? Aynadaki adam demisken eve tekrar girdigimde rahat duramam, banyoya gider aynaya bakarim ama bizimkisi yerinde yoktur? Sanirim ben böyle aniden geri döndügümde O?nu atlatiyorum? Tahmin ederim, ben evden çikinca O da hemen isyerindeki aynaya kosuyor; benden önce yerini alip beni beklemek için? Çogu kez canimi acitacak kadar açik sözlü olsa da galiba ben de O?na alistim?

    Bazi sabahlar eve geri dönüp de aynaya dikkatli baktigimda makyajimi tam yapmadigimi fark ederim? Yüzüme biraz dikkatli bakan mutsuzlugumu anlayabilir diye korkarim o an? Öyle ya, bana biçilen rolde mutsuzluklara yer yoktur, mutsuzsam da bu beni ilgilendirmelidir sadece? Hemen odama kosarim boyami alip son rötuslari yapmak için? Bilir misin yüregim, ben odamda yürürken çok dikkatli basarim yerlere? Evdekiler anlam veremez buna? Ama her yerde ?kalp kiriklari[/I][/B]? vardir onlarin görmedigi? Onlarin üstüne basip daha da ufalamaktan korkarim? Neden ?bilir misin?[/I]? dedim ki sanki sana? Zaten kirilan sey sen degil misin, benim canim yüregim?.. Yaslaniyorum sanirim, yasliligima ver? Odamdaki mutluluk boyasina firçami daldirip suratimi iyice boyarim, bu sefer kusursuza yakin olur kamufle isi? Artik kimse anlayamaz ?geçmise ait kirginliklarimi[/I]? ve bunun neticesinde olusmus ?mutsuzluklarimi[/I]??

    Disari ikinci kez çiktigimda artik her seyim yanimdadir ve ben de hazirimdir o günkü rolüme? O kadar çok sahnelemisimdir ki bu oyunu, artik hangimiz gerçegiz fark edemem: ben mi, yoksa aynadaki o adam mi?.. Aslina bakarsan aynadaki o adamin benden pek de farki yoktur? Sadece O oldugu gibidir, bense insanlarin istedigi gibi? Yani O?nun kimseden en ufak bir çekincesi yoktur; nasil istiyorsa öyle konusur, öyle davranir? Bense hep ilimli, hep dert dinleyen, hep sakin, hep mutlu, hep veren, hep esprili, hep dürüst, hep ahlakli, hep hosgörülü olmaliyimdir ve öyle olmaya da çalisirim? Bu yüzden çevremdekiler de beni çok sevdiklerini söyleyip dururlar? Hayir benim sevgili yüregim, onlar beni degil bu özelliklerimi seviyorlar? Oysa ki ben, beni sever gibi yapan bu kisileri sevmiyorum? Ben aynadaki o adami seviyorum?

    Sonunda isyerime gitmek üzere dolmusa binerim? Dolmusun içi alabildigine kalabaliktir ama disaridaki trafik içerdeki kalabaliktan beterdir? ?Ah Trabzon[/B] yarim Trabzon[/B], ben senden uzakta bu yerlerde yasamak istemiyorum, burada her günüm bana iskence Trabzon[/B]?um[/I]? derim içimden? Aynadaki adam ?normal[/I]?lerle konusabilse benim içimden söyledigim bu cümleyi dolmusun içinde haykirirdi; bunu da bilirim? Dolmustaki insanlara söyle bir bakarim; hiç birisinin makyajdan haberi yoktur anlasilan? Hepsinin suratindan buram buram mutsuzluk yayilir etrafa? Içimin sikkinligi artar, kafami disari çeviririm hemen ve o an aynada ?benimkisi[/I]?ni görürüm? ?Beni atlatabilecegini mi sandin?[/I]? der? Duymazliktan gelirim? Ama güçlü olan O?dur; bunu ikimiz de biliriz? Devam eder: ?Mehmet efendi sen bu sabah da namaz kilmadin, ne olacak böyle?[/I]?? Buna kayitsiz kalamam ve cevabim sert olur: ?Orada dur iste, haddini bil? Ne seni ne de bir baskasini, Yargilayici[/B] ve Affedici olan[/B]?la aramiza sokmam? Ben biliyorum ki O beni seviyor, gerisi kimseyi ilgilendirmez... Simdi canin cehenneme[/I]? derim? Yol boyu ne aynadaki adam, ne de ben tek kelime etmeyiz? Aslinda O?na böyle sert davrandim mi içim rahat etmez ama elimde olmadan agresiflestirir bu tür sorular beni?

    Rahatlamanin yolu müzikten geçer ve yine imdadima ?mp3 player[/I]?im yetisir? Sebnem Ferah[/I][/B] ?sana bilmedigin bir sey söyleyemem[/I]? (*) derken, ruhum çoktan (basibos bir at gibi) gezinmeye baslamistir farkli alemlerde? Sarki biter, yol biter, inme vaktidir? Tam inerken omzuma atilan sert bir omuz ve akabinde dilenilmeyen özür, indikten sonra asfaltin üzerinde gördügüm tükürük, yürürken gazetelerde gözüme çarpan gasp, tecavüz, cinayet haberleri; beni yine o cümleyi kurmaya mecbur kilar: ?Bu sehirde ne isim var?[/I][/B]?

    (devam edecek)[/I][/B]
    [/I][/B]
    SANA BILMEDIGIN BIR SEY SÖYLEYEMEM (*)[/I][/B]
    [/I][/B]
    Suyun derinligi ayniydi
    Ama senin beline benimse omuzlarima geliyordu
    Bütün yapraklar sararip düsecekti
    Ama ilk ben düstüm kalanlar arkamdan korkuyla bakti

    [/I][/B]
    Bütün asklar çok büyük olacakti
    Ama en büyük bizimkisi diyecektik
    Her bir insan essiz olacakti
    Ama hep kendimizi en degerli zannedecektik


    Çamur mu sürmek istiyorsun baskasinin duygularina
    Önce senin ellerin kirlenecek [/I][/B]
    [/B]Suyla mi gidiyorsun bir baskasinin yanan yüregine
    O yürekte hep yerin olacak

    Sana bilmedigin bir sey söyleyemem
    Ben de hiçbir sey bilmiyorum
    Ne kadar iyilik varsa hepimiz için
    Hepsini dileyip gerisine direniyorum

    [/I][/B]
    Çok sonralari fark edecektik
    Iyilik temizlik bile göreceli olacakti
    O kadar hizli kirlenecektik ki
    Masumiyet fotograflarda eskiyip solacakti


    Korkuyor musun senden farkli olan her seyden
    Korktugun sey kendi içinde büyüyecek
    Ortak mi oluyorsun bir baskasinin yalnizligina
    Yüregin yalnizlik nedir bilmeyecek

  15. #140
    sümela61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.11.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    2,010

    Standart

    BIR DELININ GÜNÜ ? IIIfficeffice" />[/B]
    [/B]
    ?Tam inerken omzuma atilan sert bir omuz ve akabinde dilenilmeyen özür, indikten sonra asfaltin üzerinde gördügüm tükürük, yürürken gazetelerde gözüme çarpan gasp, tecavüz, cinayet haberleri; beni yine o cümleyi kurmaya mecbur kilar: ?Bu sehirde ne isim var?[/I][/B]...[/I]
    [/I]
    Sonrasinda is yerine gelirim ve yapilmasi gereken rutin isleri yapmaya koyulurum? Söyle böyle derken günü yarilarim? Aslinda zaman o kadar da kolay geçmez ama ben kolay geçmesi için kendimi hayatin akisina birakmaya çalisirim? Bir otokontrol mekanizmasi beni sürekli çeker bir yerlerimden geriye dogru? Hayat içinde barindirdigi tüm güzellikleri, çirkinlikleri, aciliklari, tatliliklari, tutkulari, korkulari, umutlari ve daha birçok yönleriyle ?beni yasa[/I]? der? ?Tamam[/I]? derim, ?bu sefer sen belirlemeyeceksin kurallari, ben seni yasayacagim bu kez[/I]?? Sonra yine her zamanki gibi bir seyler beni ayak bileklerimden tutar? Aynadaki adam, ?sen asagilik bir korkaksin[/I]? der böyle zamanlarda? Evet sevgili yüregim, aslina bakarsan ben asagilik bir korkagim? Hem hayattan birçok beklenti içine girip; hem de bunlar için savasamayan, savasacak cesareti gösteremeyen bir korkagim ben? Ve böyle yapmayi sürdürdügüm sürece, hayati hiç yasamayacagimi sadece uzaktan seyredecegimi biliyorum? Bunlari düsünürken kulagimda da Sebnem Ferah[/I][/B]?in ?korkarak yasiyorsan[/I]? (*) isimli sarkisi yankilanir?

    Ya sevgili yüregim, sana ne demeli?... Bütün bunlara sebep, biraz da sen degil misin?... Her defasinda ?kipir kipir[/I][/B]? olan, benim kendi kabuguma çekilmeme bir türlü izin vermeyen sen degil misin?... Neymis efendim, ?ask[/I][/B]?mis? Bakiniz hele, neler de biliyor? Sonunu bile bile hem kendin aci çektin, hem bana çektirdin defalarca? Uslandin mi peki, ne gezer, hala on sekizinde gibisin? Anla artik, senin gibi seven baska bir yürek yok? Hem olsa ne olur ki, mutlu olabilecegini mi saniyorsun?... Senden tek ricam var benim sevgili yüregim: ?lütfen kimseyi derinlerde bir yere sokma bir daha[/I]?? Ben böyle ite-kaka bir sekilde yasamayi ögrendim sanirim? Hem sen böyle yaptikça aynadaki o adam da daha bir cesaret buluyor? Hem artik o kavak yelleri de esmiyor ki basimda? Bir yandan seninle, bir yandan aynadaki o adamla bogusmaktan yoruldum ben? Yaslandikça çocuklasiyorsunuz, bir durulun artik?

    Neyse, sana günümün geri kalanini nasil geçirdigimi anlatmaya devam edeyim? Öglen civari aklimin bir kösesine yine ?Trabzon[/I][/B]? düser? Aslinda aklimdan hiç çikmaz ya, o da ayri? Eger o gün Trabzonspor[/I][/B]?un maçi varsa televizyonda, bir nebze olsun dindirir özlemimi? Bu noktada sunu diyebilirim: Trabzonspor benim için bir futbol takimindan çok öte bir yerlerdedir? O bir ideoloji, bir karsi durus, bir baskaldiristir? Hele bir de yenerse rakibini deymeyin keyfime? Artik hayattan çok büyük beklentilerim yok, bu tür seylerle de mutlu olabiliyorum? Insanin beklentisi ufak olunca, mutsuzluk duygusunu da çok sik yasamiyor? Eskiden benim kadar sevebilecek birisiyle karsilasmayi beklerdim, umut ederdim hayattan? Çikmazdi karsima, çikmayinca da mutsuz olurdum? Simdi böyle bir beklentim yok mesela? Hatta simdi mutlu olmak gibi bir beklentim de yok? Mutlu olmayi ummuyorsan, mutsuz da olmuyorsun[/I][/B]? [/I][/B]Aynadaki adam bu duruma ?robotlasma[/I][/B]? adini veriyor? Ben yine de mutsuz olmaktansa, ?robot[/I][/B]? olmayi tercih eder oldum artik? Dedim ya, ben cesur degilim?

    Günün öyle ya da böyle bir sekilde geçmesi lazimdir, aksi takdirde uzayan her an benim için yeni hesaplasmalar demektir; bunun karsiligi da yeni acimalar, yeni kanamalardir? Ruhum o kadar yaralidir ki, hesaplasmayi birak sevmeye bile takati yoktur artik? Arada sirada arkadaslarim gelir is yerime, bana hak ettigimden fazla deger veren arkadaslarim? Onlarla havadan sudan ve sonra asla hatirlayamayacagim bir sürü seyden konusuruz? Bütün bunlar benim için bir günü daha hoyratça harcamak demektir? Ne hakkinda konustugumuz çok da önemli degildir, aslolan günü tüketebilmektir? Arkadaslarim beni mutlu gördükçe, onlar da mutlu olurlar? Hatta sorsan onlara ?keske Mehmet?in yerinde olsaydik[/I]? diyenler de çikacaktir içlerinden? Bu durum beni oldukça üzer ama bir yandan da sergilemis oldugum oyunculukla gurur duyarim içten içe? Aynadaki adam çok kizar bu duruma? ?Anlamiyor musun, geçen sey senin ömrün[/I]? der? ?Neden bu role devam ediyorsun, çik ortaliga haykir incitilmisligini[/I]? diye diye beynimi en ücra köselerine kadar kemirir durur, ruhumu acitir? ?Bunu yapamam, kendi mutlulugum için (ki o da süpheli), sevdiklerimi mutsuz kilamam[/I]? derim? ?Bunu senin mutlulugun için istemiyorum ki, böyle olmasi gerektigi için istiyorum zaten[/I]? der? Tek kelime edemem, haklidir?

    Içki de kullanmiyorum ki, her gece içip içip beynimi ?düsünemez[/I][/B]? duruma getireyim? O yüzden içki fikri bana uzaktir? Bir dönem ?deli doktoru[/I][/B]?mun tavsiye ettigi ?xanax[/I][/B]? gelir aklima? Evet bu sihirli haptan içtim mi; ne dert kalir ne tasa, bunu iyi bilirim? Ama ta ki etkisi geçene kadar, etkisi geçtiginde ruhsal bozuklugun yanina bir de fizyolojik bozukluk ilave edilmis olur? O yüzden bu fikirden de vazgeçerim? Peki ya bu dünyadan temelli göçmek?... ?Bak bu sahane olurdu iste[/I]? derim?

    (devam edecek?)

    Not: bu yazi 17.06.06 C.Tesi gününün ilk saatlerinde, Istanbul-Trabzon yolunda yazilmistir?

    KORKARAK YASIYORSAN

    Öyle Bir Hayat Yasadim ki
    Cenneti de Gördüm Cehennemi de
    Öyle Bir Ask Yasadim ki
    Tutkuyu da Gördüm Pes Etmeyi de


    Bazilari Seyrederken Hayati En Önden
    Kendime Bir Sahne Buldum Oynadim
    Öyle Bir Rol Vermisler ki
    Okudum Okudum Anlamadim

    [/B]
    Kendi Kendime Konustum Bazen Evimde
    Hem Kizdim Hem Güldüm Halime
    Sonra Dedim ki Söz Ver Kendine


    Denizleri Seviyorsan, Dalgalari da Seveceksin
    Sevilmek Istiyorsan, Önce Sevmeyi Bileceksin
    Uçmayi Seviyorsan, Düsmeyi de Bileceksin
    Korkarak Yasiyorsan, Yalnizca Hayati Seyredersin

    [/I][/B]
    Öyle Bir Hayat Yasadim ki
    Son Yolculuklari Erken Tanidim
    Öyle Çok Degerliymis ki Zaman
    Hep Acele Etmem Bundan Anladim[/B]


    Kendi Kendime Konustum Bazen Evimde
    Hem Kizdim Hem Güldüm Halime
    Sonra Dedim ki Söz Ver Kendine


    Denizleri Seviyorsan, Dalgalari da Seveceksin
    Sevilmek Istiyorsan, Önce Sevmeyi Bileceksin
    Uçmayi Seviyorsan, Düsmeyi de Bileceksin
    Korkarak Yasiyorsan, Yalnizca Hayati Seyredersin...[/I][/B]

  16. #141
    sümela61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.11.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    47
    Mesajlar
    2,010

    Standart

    Benzin...


    DEMOKRASI, dört yilda bir ortaya sandik koymakla olmuyor.

    Sandik yeterli olsaydi, en çok sandigin bulundugu toptanci hali, demokrasinin besigi olurdu.

    Adam gibi demokrasilerde toplum her an negatif ve pozitif tepkilerle ülkeyi yönetenleri yönlendirir.

    Benzin 3 YTL?yi asti.

    Bu dünyanin en pahali benzinidir.

    Yeryüzünde benzini Türkiye?den daha pahali olan bir baska ülke yok.

    (Türkiye?den sonra Ingiltere geliyor; 1.48 dolar. Türkiye?de ise benzin 1.88 dolar. Bir Ingiliz?in aylik geliri ise ayni isi yapan Türk?ün tam 11 katidir.)

    Demokratik tavriniz olmayacak mi?

    Bir ses, bir seda?..

    *

    Elbette olmayacak.

    Siyasi iktidarlar da zaten bu sessizligi biliyor ve bundan yararlanip bildiklerini yapiyorlar.

    En iyisi siz sesinizi çikartmayin.

    Gerçi benzin alirken surat asmak, arabaya oturunca "Bu kadar da olmaz yani..." demek de bir tepkidir.

    Yeterlidir.

    Maasi götürüp bir depo benzine yatirdiginizda, tepki olarak parmaginizi arabanin çakmak deligine de sokabilirsiniz.

    Birkaç sene önce Misir?da ekmege yapilan zammi protesto etmisti Araplar, bir günde yari yariya inmisti ekmegin fiyati.

    Misirli Araplar kadar olmayin.

    *

    Benzin fiyatinin yüzde 61.1?i vergidir.

    Bu; imam genel müdür kadrolari için, dinci sirketlere verilen ihaleler için, evlere makarna-pirinç dagitip oy almak için, Ali Dibo?lar için iktidara lazimdir.

    Yani litre basi verdiginiz her 3 YTL?nin yaklasik 1.8 YTL?si...

    Siz bilmiyormus gibi yapin.

    Tam 50 yildir yaptiginiz gibi...

    Öyle sessiz...

    Öyle tepkisiz...

    Öyle sinmis...

    Öyle suskun...


    Arabasinin deposundaki benzine sahip çikamayan halkin, ülkesinin gelecegine sahip çikmasi olasi midir?..

    Olasi midir gülüm?..

  17. #142
    ts_fan
    Ziyaretçi

    Standart

    ''Bir insanı kalbi hariç bedeninde bir organı ile sev.Sakın O'nu karakteriyle, huylarıyla, yaşam tarzıyla, sana yakın bulduğun şeyleri ile sevme.Çünkü günün birinde birşeyler ters giderse ve biterse O'nu unutması imkansız olur.Seviyorsan; gözünü, saçını, bakışını, çenesini, kıtısını, burnunu sev.Zira bu sevdiklerinin yerini bir başkasının alması ve O kişinin unutulması çok kolay olur.'' RB
    Konu ts_fan tarafından (30.07.2006 Saat 03:28 ) değiştirilmiştir.

  18. #143
    ts_fan
    Ziyaretçi

    Standart

    -----------------------------------------------

  19. #144
    Beytullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.10.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    2,096

    Standart

    reco reis güzel yazılarını merak beklıyoruz bizler eksık etme yazılarında
    "t®ß" Biz TRABZON'luyuz; Susarsak Güneş Doğar, Konusursak Ay yanar, İsyanımızda Kıyamet Kopar

  20. #145
    ts_fan
    Ziyaretçi

    Standart

    1
    Küçücük bir tohumdum ilk başta.
    Biraz su oldun bana, biraz da hava.
    Bende öyle iyi huylu tohumlardan değildim.,
    Gıcık olmasına gıcıktım, aynı senin gibi.
    Can verdi bana her şeyin;
    Sohbetin güzeldi, tavırların güzeldi, tribin güzeldi,
    Sabahlara kadar beraberce geçirdiğimiz anlar güzeldi,
    Sarıp sarmaladı beni her şeyin,
    Seninle hayatı yaşamak güzeldi.
    Ama artık hayatı yaşamak hiç güzel değil,
    Artık nefes almak dahi zor.
    Sensiz geçen günler sadece acı veriyor bana.
    Senin söylediğin şey olmuyor;
    Zamanla unutursun demiştin, unutamıyorum.
    Anın ilerlemesi sadece sana olan sevgimi artırıyor.
    Olmayacak desende oldu,
    Belki bedenen birlikte olamayacağız ama ruhun benim oldu.
    Bana ruhun yeter,
    Ruhundan arta kalan sana ait, sen ona istediğini yap.
    ………………………………………………..
    2
    Evet;
    Tohum büyüdü, fidan oldu;
    Sonrada kocaman bir ağaç.
    Tohumken hafif şiddette esebilseydin,
    Uçardım başka diyarlara.
    Fidanken sertçe esebilseydin,
    Minik köklerim acırdı ama yinede kopardım
    Ve seni terk ederdim istemeye istemeye
    Ama artık ben iri gövdeli bir ağacım
    Köklerim gövdemden daha güçlü.
    Bu andan itibaren dünya kopmadıkça,
    Yerimden oynatamazsın beni.
    Beraber büyüttük bu tohumu ağaç yaptık.
    Sen ağaç olmasını sağladın,
    Bense artık bununla yetineceğim.
    Senden daha fazlasını istemiyorum,
    Sadece sana teşekkür ediyorum.
    Bu büyük sevgiyi içime koyduğun için;
    Ve sana tek bir şey söylüyorum;
    ‘’Seni çok seviyorum.’’ 05/05/2006
    Konu ts_fan tarafından (30.07.2006 Saat 21:36 ) değiştirilmiştir.

  21. #146
    Beytullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10.10.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    2,096

    Standart

    işte budur
    "t®ß" Biz TRABZON'luyuz; Susarsak Güneş Doğar, Konusursak Ay yanar, İsyanımızda Kıyamet Kopar

  22. #147
    ts_fan
    Ziyaretçi

    Standart

    ''Şaşmayı öğrenemeyenler her zaman şaşıracaklardır''

  23. #148
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır erdal6167 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.11.2005
    Yaş
    43
    Mesajlar
    1,504

    Thumbs up

    Akilli İnsan SÖyledİĞİ HerŞeyİ DÜŞÜnÜr Ama DÜŞÜndÜĞÜ HerŞeyİ SÖylemez. . .

  24. #149
    DKaraduman - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.06.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    32
    Mesajlar
    1,783

    Standart

    Sanma Şahım I Herkesi sen I Sadıkane I Yar olur,
    Herkesi sen I dost mu sandın I Belki ol I Ağyar olur,
    Sadıkane I Belki Ol I Alemde I Didar olur,
    Yar olur I Ağyar olur I Didar olur I Serdar olur

  25. #150
    ts_fan
    Ziyaretçi

    Standart Kahve Çekirdekleri

    Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyelerde bulunuyormuş...

    "Son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum" demiş.
    Mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı; "Olur" demiş çekine çekine.Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış.
    "Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana" demiş, oğluna.Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş.Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına.Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş.Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış.
    Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu.Yemek masasında üç tabak duruyormuş.Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş.Sonra oğluna dönüp sormuş: "Ne görüyorsun?"

    Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış; "Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış.Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri katılaşmış.Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler sonunda da öyleler" Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş; "Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır.Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi birbirlerini tüketirler, eskitirler, pörsütürler.Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül etseler de, şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar, birbirlerinden uzaklaşırlar.Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirlerinin yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezler.Kahve tanelerinin tekrar kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da birbirleriyle baş başa uzun yıllar geçirmeye isteklidirler'' Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu.

    "Asıl ders bu değil!" dedi, baba.
    Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi; "Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak... İkisinde de bir tat yok"
    Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir fincana boşalttı.Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı; "İçmek istersin herhalde" dedi.

    Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını sürdürdü; "Kahve çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur verici.Başka herkesin fincanına koyup yudumlayacağı
    taze kahve gibi...Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı başarırlar"

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. sizce dünyanin en güzel stadi hangisi?
    Konu Sahibi 61 POWER Forum Türk Futbolu
    Cevap: 61
    Son Mesaj : 23.04.2006, 02:57
  2. En Güzel Söz..
    Konu Sahibi MeKanSiZ Forum Ganita
    Cevap: 48
    Son Mesaj : 15.04.2006, 18:39
  3. Güzel bir test
    Konu Sahibi TURHAN Forum Ganita
    Cevap: 45
    Son Mesaj : 14.08.2005, 12:32

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •