Mesajımı kısa tutmuşsunuz ama cevabınız pek de kısa olmamış J Neyse haızr başlıkta iken bende bir şeyler yazayım size.
1) Bakın örneklere çok ve gereksiz takılıyorsunuz. Leeds örneğini verdiğim oyuncu Henry’dir zaten. Bu iki oyuncu kıyas dahi edilemez. Kaldı ki siz Türkiye ligini çok da küçümsemeyin. Bu lige gelmiş nice Avrupai oyuncu goller dahi atamadan bu ligden gitmiştir. Hatta gitmek üzere olan da bir Avrupa gol kralı da buna en iyi örnektir. Daniel Guiza. Avrupanın en kalite liglerinden birinde gol kralı olmuş bir oyuncu, ama gel gelelim burada yokları oynuyor.
2) Gökhan Umut’tan çok pozisyona giriyor olabilir, ama sonuca bakmak lazım. Bir oyuncu diğerinden daha fazla pozisyona giriyor, ama atılan goller nerdeyse eşit. Bu size ne anlatıyor.
3) Gamsızlık, ciddiyetsizlik hepsi aynıdır benim için. O sahaya çıkan adam gereğini her türlü şartta, her zaman yapacak arkadaşım. Gökhan’ın atılan toplara koşmadığını, kafa uzatmadığını, vs defalarca gördüm. İşte umut bu yüzden seviliyor. Hani o sırtında ki formayı terletiyor diye J
4) Galatasaray’ın forveti besleyen orta sahası ki buna kanatları da dahil yok demek çok da akılcı gelmiyor bana açıkçası.
5) Bakın çok sık tekrarlıyorum ama, örneklere takılmayın lütfen. Burda amaç etoo, ibrahimoviç falan değil. Önemli olan bu kadar pahalı oyuncuların, bu kadar üst düzey takımlarda bu kadar zamandır gol atamamasına rağmen ona herkesin sahip çıkması. Biz ise atanı olmasına rağmen yine susmuyoruz J Kaldı ki bizde bizim için büyük para olan 13 Trilyonluk adamı defalarca kenarda oturttuk J
6) Bakın topu ortadan ileriye taşımakla kanattan orta yapacak adam bulunamaması çok farklı şeyler. Ortadan dikine gitme konusunda haklı olabilirsiniz, ama kanat konusunda suçu forvete bulmak haksızlıktır, bunda orta alanın oyuncuya destek vermediği fikri ön plana çıkar.
7) Umut’un 4/4 lük forvet olmadığını çok sık dile getiririm. Hatta transfer dönemlerinde daha iyisinin bulunmasını da dile getiririm. Cevabımı çok merak etmişsiniz, vereyim. Umut’un attığı gollere bakarsanız açık ve net pozisyon alınacak goller olmadığını görürsünüz. Bu ne demek, genelde uzun toplar ile çıkan bir takımız. Bu da Umut’a defansın arkasına sarkma gereksinimi duyuruyor. Umut’ta bunu layığı ile yapıyor. Yani oynadığımız futbola uyan bir yapısı var. Ama şunu da tekrarlıyayım, Umut’un en büyük eksikliği son vuruşları ve kafa vuruşlarıdır.
8) Avrupa’da oynamanın kolay olduğunu vurgulamıyorum. Sadece yurt dışında oynayan oyuncularımız olduğunu ve bunların kaç tanesinin Umut’tan daha yeterli olduklarını soruyorum. Dün verdiğim örneklerdeki isimlerin bence hiçbirisi Umut’tan çok daha iyi oyuncu değil.
Peki o zaman ben size bir soru sorayım. Aldığımız oyuncu teo. 52 maç 41 gol istatisliği var. Ama sadece biz keşfettik. Ve gerçekten de çok iyi para verdik. Bu neyin göstergesi ? Kalite olarak bizden daha düşük bir ligde Umut’a gelebilecek olduğunu savunduğunuz fiyatında üstünde bir para ile aldık adamı. EEE. Nasıl oluyor bu iş.
Bende şunu anlamakta zorluk çekiyorum, Umut’a gol kaçırıyor diye kızıyoruz, ama Mustafa Pektemek çok kaçırsa da Umut’tan daha iyi oluyor. Necati gittiği takım yöneticileri tarafından güreşçi mi bu diye alaylanarak gönderiliyor ama Umut’tan daha iyi oluyor, Mehmet Yıldız ile ben Umut’u tartışmam bile.
Umut’u bende çok seviyorum, kimse bilmez ama Balıkesir’de en çok savunanların başında gelirim. Ama her fırsatta yanlışlarını, olmazlıklarını, eksiklerini de söylerim. Hatta bu sitede adım Tekkesporluya çıkmıştır. Tekke için çok uğraştım. Ama transfer sezonunun bitmesi ile sustum. Bunun nedeni de Trabzonspor’un şampiyon olmasını istemem. Konuşmamın bağırmamın etkisi ne yazık ki zarar oluyor çünkü J
GS örneklemesini yaparken, amacım derbilerde çok atıyoruz demek değildi. Demek istediğim geri hattınız iyi değilse ilerde ne kadar atarsanız atın bazen kazanamayabiliyorsunuz. En basit örnek akşamki Fener maçı. Deplasmanda bulabilecekleri pozisyonları buldu, attı da ama bir safın hatası belki de turu götürecek. Bursa maçından sonra yazdığım ilk şey Şenol Hocanın bu maça beraberlik için gittiği, bir tane bulursam maçı kazanırım havasında olduğu idi. Yoksa bu takım inanın o sahayı dar ederdi Bursaspor’a.
Yunanistan’ın ondan sonraki zamanlarda bunu devam ettirememesi tanınmasından değil arkadaşım, atak futbola dönme çabasından kaynaklanıyor. Kapanmayı bırakıp atak yapan, açık futbol oynayan takım statüsüne girmek istediler, işte sonuç ortada.
Bu seneki forvet hattımız geçen seneki değil, değerlendirilsin takım şampiyon yapılsın J
Saygılar;