Toplam 18 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 18 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Unutulmayanlar

  1. #1
    Ballistic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.07.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    41
    Mesajlar
    123

    Standart

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=1 width=450>
    <T>
    <TR>
    <TD>
    <CENTER>Hami Mandirali (1985-2002)</CENTER></TD></TR>
    <TR>
    <TD>
    Hami Mandirali, Trabzonspor formasi altinda attigi toplam 218 golle bordo-mavili ekibin en çok gol atan oyuncusu unvanini kazandi.

    Trabzonspor alt yapisindan yetisen Hami Mandirali 1985-2002 yillari arasinda (1997/98 döneminde Almanya?nin Schalke 04 takiminda oynadi) attigi 218 golün bir çogunu frikikten kaydederek hakli olarak ?bombaci? unvanini da kazandi.Hami Trabzonspor?un Avrupa kupalarinda en fazla golü atan oyuncusu oldu.

    Mandirali 2002 sezonunda Trabzonspor?dan ayrilarak Ankaragücü takimina transfer oldu.Hami halen Türkiye liginde Tanju Çolak?tan sonra en çok gol atan 2. futbolcudur.




    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=1 width=450>
    <T>
    <TR>
    <TD>
    <CENTER>Jean-Marie PFAFF (1989-90)</CENTER></TD></TR>
    <TR>
    <TD>
    -









    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=1 width=450>
    <T>
    <TR>
    <TD>
    <CENTER>Shota - Archil ARVELADZE (1993-97)</CENTER></TD></TR>
    <TR>
    <TD>
    Ilk olarak 1993-94 sezonunda Sadri Sener'in baskan oldugu dönemde Arveladze kardesleri tanidik.Ilk bakista ikiz olmalari ilgimizi çekmisti fakat ilgimizi tek çeken yön buydu.O güne kadar yapilan yabanci transferlerin basarisiz olmasi,bize bu gelen ikizlerinde onlardan farkli olmayacagi fikrini vermisti...Ta ki..liglerin baslamasina kadar.Sanki futbol oynamiyor dans ediyorlardi topla.Siir gibiydi futbollari.O yil Türkiye liglerinde firtina estirmislerdi.Fakat kiralik olarak alinmislardi ve Dinamo Tiflis'in baskani Merab Jordania onlari istiyordu.Son maçlari olan Fenerbahçe ile yapilan Basbakanlik kupasiydi.Bu maçta da Arçil Sota kardesler döktürdüler ve kupayi Trabzonspor taraftarina hediye ettiler.Ama Trabzonspor taraftari onlardan ayrilmak istemiyordu.Türkiye'de o kadar sevildiler ki onlarin Türkiye'de oynayabilmeleri için diplomatik kulisler bile yapildi.Tarim Bakani Refaiddin Sahin ve Meclis Baskani Hikmet Çetin, Eduard Schevardnadze'den ikizlerin Türkiye'de oynayabilmeleri için izin istemislerdi.Ve nihayet diplomatik gelismeler meyvelerini verdi.Artik ikizler Türkiye'de oynayabileceklerdi.Ikizler Türkiye de kaldiklari süerde Türk halkina kendilerini sevdirmislerdi.Türk halki onlari kendisinden biri gibi görüyorlardi.Hatta ikizlerin babasi ogullarini ziyaret etmek için Trabzon!a geldiginde taksici onun ikizlerin babasi oldugunu ögrenince taksi parasini bile almadi.Ikizlerin arasindan Sota golcülügüyle öne çikti kardesi ise müzmin sakatligi izin verdigi sürece kendisini gösterebildi.Sota 95-96 sezonunda 25 gol atarak gol krali oldu ve Trabzonspor'un tarihindeki 2. gol krali olarak tarihe geçti.Ama bundan önemlisi Sota penalti atmadan gol krali olmasiydi.Bunu dünyada sadece Sota basarabildi. Trabzonspor'da bir sene daha kalan ikizler yönetimin Arçil'i istememesi üzerine Avrupa'ya gitti.Sota Hollanda'nin güçlü takimlarinda AJAX'a , Arçil ise vasat takimlarindan NAC Breda 'ya gitti.(Kaynakota-Arçhil Fan Sitesi)



    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=1 width=450>
    <T>
    <TR>
    <TD>
    <CENTER>Senol Günes (1967-87)</CENTER></TD></TR>
    <TR>
    <TD>
    Futbol yasaminin tam 20 yili geride kalirken, çok seyimi borçlu oldugum taraftarlarima ve diger tüm sporseverlere, artik veda etmek zamani geldi.

    Bugün elbette çok üzgünüm... Insan ömrünün üçle birini futbola adamis bir insan için, sahalardan kopmak kolay degildir. Ama bir günde bile, kendimi mutlu edecek ve sevindirecek nedenler bulabiliyorum. Çünkü artik ben de bir Trabzonspor taraftariyim... Bu çok farkli ve süphesiz çok tatli bir sey... Sahada iken hissetmedigim bu heyecanlari, simdi daha iyi anlayacagim.

    Bugün futbolu birakirken, sunu çok iyi anladim: Trabzonspor taraftarlari sürekli ve her türlü basariya layiktir.

    Taraftarlardan bugüne kadar gördügüm yakin ilgi, sicak sevgi ve büyük kadirsinasligi unutmak mümkün mü?... Yalniz Trabzonlular degil; Istanbul'da, Ankara'da, Bursa'da, Izmir'de kisacasi Türkiye 'nin her yerindeki seyirciler bizi bagirlarina bastilar... Biz bugüne kadar hep sevgiyle beslendik. Artik bundan sonra da, bu sevgiyi sürdürmek, yasatmak, büyütmek bizim görevimizdir.

    Bugüne kadar Trabzonspor'a futbolcu olarak hizmet etmis olmaktan gurur duyuyorum... Mutlu oluyorum... Bu hizmetimiz sirasinda yanlislarimiz ve daha iyi yapamadiklarimiz olmustur.

    Tüm yanlislarim için özür diliyorum ve bagislanmami diliyorum...

    Bugünlerde beni sevindiren bir baska olay da, Trabzonspor seyircisinin her geçen gün çig gibi büyüyerek Türkiye 'nin her yanina hizla yayilmasidir. Trabzonspor bugünkü yönetimiyle, elindeki tesisleriyle, kadrosundaki futbolculariyla, yanindaki coskulu taraftarlariyla daha da büyüyecektir.

    Daha iyi günlere... Daha mutlu günlere... Daha basarili günlere... Ben, Sen, o... Biz, siz onlar... Hepimiz iç-içe, el-ele, gönül-gönüle... "En büyük Trabzonspor "dari, "Daha büyük Trabzonspor"a dogru...


    Tüm Trabzonsporlulara ve tüm sporseverlere sevgilerimi, saygilarimi iletiyor; saglikli, mutlu yarinlar diliyorum.



    <CENTER>



    </CENTER></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>

  2. #2

    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Mesajlar
    5

    Standart

    bu ikizler geldiginde islk sezonlarinda arcil daha basariliydi degilmi daha çok gol atmisti

  3. #3

    Üyelik tarihi
    17.06.2004
    Mesajlar
    236

    Standart



    Iste bu be !


    En iyiler tabii eski zamanlarin simdi onlarin açtigi yolda simdikiler yürüyor.


    En büyük TRABZONSPOR !

  4. #4

    Üyelik tarihi
    11.07.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    66
    Mesajlar
    909

    Standart

    RIFAT DEDEOGLU- allah rahmet eylesin.

  5. #5
    Gökhan Kutlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    30.06.2004
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    776

    Standart

    unutulmazlar arasinda yerlerini aldilar trabzon seyircisi ve halki bu insanlari unutmayacaktir

  6. #6
    Guests
    Ziyaretçi

    Standart

    unutulmazlar bolumunde bence ali KEMAL

  7. #7
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır
    Üyelik tarihi
    30.07.2004
    Mesajlar
    244

    Standart



    Hamdi Aslan nam-i deger Küçük Hamdi.Trabzonspor'da ilk olarak libero olarak görev yaptigini hatirladigim Hamdi,daha sonra forvetde oynamaya baslamisti.Belki çok çok yetenekli bir oyuncu degildi, ama tam bir görev adamiydi.


    Trabzon-Barcelona maçinda yarim vole-rövesata karisimi attigi golü, o maçi Avni Aker'de izleme sansini yakalayan bir taraftar olarak asla unutamam. Ayni zamanda o sene kupayi evine götüren Barcelona'nin, tek yenilgisi bize karsi olmustu.


    Daha sonralari ilk 11 de her zaman oynama sansi bulamamisti.Genelde son 10 dakikada oyuna giriyordu,sonradan girdigi maçlarin çogunda da gol atiyordu.Yine böyle bir maç sonrasi spiker; Hamdi her maça sonradan girip gol atiyorsun,hoca niye seni ilk 11 de oynatmiyor diye sormustu. Hamdi'de valla abi bende anlamiyorum,gencim,civil civilim,yakisikliyim ama hep sonradan oyuna aliniyorumdiyerek beni çok güldüren bir laf etmisti.


    En son 3-4 yil önce Kadiköy-Besiktas deniz otobüsünde görmüstüm onu,simdi nerde ne yapiyor bilmiyorum,ama gerçekten sevmistik Hamdi Babayi.

  8. #8

    Üyelik tarihi
    26.06.2004
    Nereden
    Bursa
    Yaş
    37
    Mesajlar
    1,287

    Standart

    O Donemin FutboLcuLARI geri geLse Keskee ahhh ahh [img]smileys/smiley19.gif[/img]

  9. #9
    Bora Sönmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.10.2004
    Yaş
    44
    Mesajlar
    374

    Standart

    Basbakan Lemi'yide unutmayalim..

  10. #10
    Guests
    Ziyaretçi

    Standart



    Alıntı GiresunLuTs Nickli Üyeden Alıntı
    O Donemin FutboLcuLARI geri geLse Keskee ahhh ahh [img]smileys/smiley19.gif[/img]

    nerdeeee[img]smileys/smiley1.gif[/img]

  11. #11
    Forumdan Uzaklaştırılmıştır SHENOLA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    28.10.2004
    Mesajlar
    182

    Standart

    ali kemal denizciyi unutmayalim beyler...[img]smileys/smiley2.gif[/img]

  12. #12

    Üyelik tarihi
    19.09.2004
    Mesajlar
    378

    Standart

    70lerdeki kaptanimiz Cemil, Kemal Serdar, Gungor Sahinkaya, Kadir Ozcan, Iskender Gonen, Necmi Perekli, Turgay Semercioglu, Ali Kemal Denizci, Necati, Tuncay ve Dobi Hasan. Tabiiki Lyon fatihi Orhan Cikrikci hepsi untulmayacak oyunculardi.

  13. #13
    Alptuğ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.12.2004
    Nereden
    Manisa
    Yaş
    38
    Mesajlar
    1,405

    Standart

    hami ve sotayi asla unutmam

  14. #14
    Adem Erdoğan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    09.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    39
    Mesajlar
    18,017

    Standart



    EY GIDI HAMI SENDEN SONRA SAHALARIN TOZUNU A7TACAK KIM GELDI?SAMET AYBABA G.TÜ YEDI SENIN BASINI

  15. #15

    Standart

    bence Ali Kemal,Necmi,Kadir,Cemil ve daha niceleride burada yer almalilar

  16. #16
    61trabzonomer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.03.2005
    Nereden
    İstanbul
    Yaş
    37
    Mesajlar
    4,579

    Standart

    Alıntı borasonmez Nickli Üyeden Alıntı
    Basbakan Lemi'yide unutmayalim..

  17. #17
    FANATIK61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.05.2004
    Nereden
    Almanya
    Yaş
    41
    Mesajlar
    4,220

    Standart

    'Trabzon benim takımım!

    Futbola Uşakspor'da devam eden Osman; Boliç'le kavgasını, Trabzon'u ve geçmişini anlattı. Trabzon’da uzun yıllar top koşturdu, milli takımda oynadı. Ama hepiniz onu bir Fener maçında Boliç’in ‘tükürük’ darbesiyle yıkılmasıyla hatırlıyorsunuz. Uşakspor’da varolma mücadelesi veren Osman, “Şimdi olsa yapmazdım” diyor.

    “35 yaşındayım. Futbola karşı içimde öyle bir oynama isteği var ki, belki ben 20’li yaşlarda bu heyecana sahip değildim. Çünkü spora sevgimi hiç yitirmedim, yaz döneminde bile sürekli idman yapan bir insanım. Futbol olmadığı zaman kendimi hayattan kopmuş gibi hissederim. Mümkün olduğu kadar oynamak istiyorum. Bunun için bir sınır koymuyorum. 2-3 sene daha olabilir. Ama tercih edilmek de önemli. Seni düşünen ve takip etmek isteyenlerin bakış açısı da önemli. Tabii bundan en büyük etken benim göstereceğim performanstır. Şu anda performans anlamında da bir sıkıntım yok. Kendimi çok zinde hissediyorum. Bıraktıktan sonra da futbolun içinde kalmayı düşünüyorum.

    ‘Olağanüstü bir mücadele içindeyiz’

    Geçen sezon Şeker’de oynarken, sözleşmemi uzatmıştım. Yapılan yeni transferlerden sonra oluşan bazı problemlere takımın kaptanı olarak tepki gösterdiğim için kulüple ters düştük. Bundan dolayı da ayrıldım. Bu dönem içinde transfere çok vakit kalmamıştı. Mevcut teklifler içinde en iyisini değerlendirmek zorundaydım. Lig A’da olan Uşak’ın teklifi cazipti. Ben de bir Egeli ve uzun yıllar bu bölgeden uzak kalmış bir insan olarak, burayı seçtim. Aslında buraya gelirken, kafamda tereddütler vardı. Futbolda atılım yapamamış ve sosyal faaliyetleri az bir şehir. Böyle bir yerde hayat nasıl geçer diye düşünüyor insan doğal olarak. Ama benim gibi milli olmuş, bir dönem televizyonda izledikleri oyuncuların bu kente gelmesi şehrin futbol sevgisine değişik heyecanlar katabiliyor. Uşak’ta olağanüstü bir mücadelenin içine girdik. Takımın bulunduğu konum itibariyle bir sıkıntı mevcut. Biz de tecrübeli oyuncular olarak Uşak-spor’u layık olduğu yere getirmek için çabalıyoruz. Şu anki konumumuz oldukça sıkıntılı. Hepimize büyük görev düşüyor. Takımımız yetenekli oyunculardan kurulu ama bir türlü istenen sonuçları alamadık. Şanssızlıkları aşamıyoruz.

    ‘Trabzon benim takımım’

    Herkes beni Trabzonlu sanıyor ama değilim. Bordo-Mavili forma altında gösterdiğimiz mücadeleyle o bölgenin insanının inatçı karakterini sergileyip yörenin sevgi ve takdirini kazanmak Trabzonlu olduğumun düşünülmesine yol açtı sanırım. Ben Trabzonspor takımına 1993’te gittim. Yaklaşık 9 sezon orada oynadım, 2002’de ayrıldım. 11-12 senelik bir Trabzon macerası var. Futboldaki çıkış anlamında da en büyük başarıyı orada gösterdim. Tabi ki, bu benim için gurur verici bir olay. Büyük bir şehrin ve büyük bir camianın bana böylesine sahip çıkması beni orayla özdeşleştirmesi mutluluk verici. Aynı zamanda ben bir Trabzonspor taraftarıyım. Her oyuncu arkadaşıma oynayabileceği kulüp olarak Trabzon’u tavsiye ediyorum. O benim takımım öyle düşünüyorum. Trabzon’dan ayrı olsam da sahiplenme duygusu var bende.

    ‘1996 yılı kırılma noktasıydı’

    Trabzonspor’un şu anki durumu beni çok üzüyor. Oynadığım dönemde orada büyük başarılar kazandık. Bizim jenerasyonumuz oldukça başarılıydı. Maalesef bir türlü şampiyonluğu yakalayamadık. Belki onu da başarsak Trabzonspor şimdi çok daha farklı yerlerde olacaktı. 1996 yılında Fenerbahçe ile oynadığımız ve kaybettiğimiz maç kırılma noktasıydı Trabzon açısından. Çünkü orada şampiyonluğu kaybettikten sonra tüm camianın yaşadığı hayal kırıklığı kelimelerle anlatılmaz. Büyük bir camianın 10 sene geriye gitmesine neden olan bir maçtı. Elimizden giden şampiyonluğa oyuncuların suçuymuş gibi bakılması, şehrin heyecanının kırılması, gösterilen tepki karşısında futbolcuların motivasyonunun yitirilmesi orada bir takım aksiliklere sebep oldu. Mevcut takım 1-2 sene içerisinde parçalandı. Bizden sonra oraya böylesine iyi anlaşan ve takım ruhu taşıyan bir topluluk gelmedi. Tabi ki kaliteli oyuncular forma giymiştir. Ancak Trabzon şehrinin yapısı itibariyle o oyuncular oranın ağırlığını kaldıramadılar.

    ‘Şeker’de bunalım yapmıştım’

    Kocaelispor’a gittiğimde 2. Lig’deydiler. Ancak oraya transfer olduğumda 2. Lig’de oynuyorum havasına kapılmadım. Çünkü sonuçta Kocaeli futbol geçmişi olan büyük bir camiaydı. Ancak Şekerspor’a gittiğimde biraz bunalıma girmiştim. Bir gece sabaha kadar ‘ben burada ne arıyorum?’ diye düşündüm ve uyuyamadım. Sonuçta milli takım forması giymiş bir oyuncuydum. Biz kamptayken Süper Lig start aldı. Bakıyordum hep akranlarım orada devam ediyordu ve ben bir 3. Lig kulübündeydim. Hatta gitmeye de kalktım. Söyledim ayrılmak istiyorum diye... Tekrar geri döndük. Ancak zaman içinde bu durumu özümsedim ve kendimi alıştırdım. Daha sonra Şekerspor’da çok güzel zamanlarım geçti, şampiyonluk yaşadık. Özet olarak bulunduğum yeri garipsediğim tek kulüp ilk başta Şeker oldu, onun dışında hiç böyle bir düşünceye kapılmadım.

    ‘Adam gibi adam desinler yeter’

    Profesyonel yaşamaya özen gösteren bir oyuncuyum. Özellikle hiç idman kaçırmamaya dikkat ederim. Çünkü 35-36 yaşına gelmiş bir oyuncu olarak kendimi hâlâ dinç ve oynayabilecek durumda hissediyorsam bunu iyi yaşamama borçluyum. Gece hayatım hiç yoktur. Sigara ve içki hayatımda kullanmadım. Bunlar hep bir artı oluyor. En büyük artı da insanın işini sevmesi. İşini seven insan başarılı olur. Her oyuncu bu şekilde yaşayarak, bizim yaşlarımızda futbol oynamaya devam edebilir. Çoğu maçta bize karşı mücadele eden genç arkadaşlar, ‘Maşallah ağabey hâlâ oynuyorsun. Tay gibisin’ şeklinde sözler söylüyor. Bu ifadeler beni çok mutlu ediyor.

    ‘Ağır bir söz kullanınca çileden çıktım’

    Bir Fenerbahçe maçında Elvir Boliç ile yaşadığımız bir tartışma vardı. Zaten stresli bir maçtı. Mücadele sürekli itiş-kakış içinde geçiyordu. Bir pozisyonda Boliç bana çok yanlış bir kelime kullandı. Benim için ağır bir sözdü. Çileden çıktım. Onun tükürüğüne maçın da getirdiği geriliminle öyle bir refleks-tepki gösterdim. Bu biraz yanlış anlaşıldı. Şimdi olsa böyle yapmazdım.

    ‘Futbola teşekkür ederim’

    Futbola bana verdiği maddi ve manevi kazançlar nedeniyle teşekkür edebilirim. Yani futbol olmasa zaten ne şu anda yaşadığımız hayat standartlarına ulaşabilirdik ne de bu kadar ilgi görürdük. Üst düzey takımlarda oynadığımız için diğer arkadaşlarımıza göre getirimiz daha fazlaydı. Biz de bunu değerlendirmek için bazı şeyler yaptık. Ailemi kimseye muhtaç etmeden hayatımın sonuna kadar götürecek yatırımım var. Genç arkadaşlara hep ‘önünüzde bir hedef olsun’ diyorum. Hedefi olmayan bir insanın geleceği olmaz. Daha alt liglerde bir takımda olabilirsiniz. Muhakkak ve muhakkak önce Süper Lig ardından büyük takımları düşünmeliler. Sonra da milli takımı hedef seçmeleri gerekiyor. Bu amaca ulaşabilmek için en başta özel yaşantılarına çok dikkat etmeleri gerekiyor.”

    ‘O maçı unutamam’

    Milli takımda Macaristan’ı İstanbul’da yendiğimiz maçı unutamıyorum. Hâlâ tüylerim diken diken oluyor o günleri düşünürken. Taksim’deki Hyatt Regency Oteli’nde kalıyorduk. Oradan stada doğru inerken, adeta bir insan seli vardı. İki saat kala bütün kapılar kapanmıştı. Seyirciler bizi, inanılmaz ve kulakları sağır eden bir tezahüratla karşılamıştı. Ben de üst düzey bir performans sergilemiştim. Zaten gazeteciler de hakkımı teslim etmişlerdi. O maç çok özeldi.
    Sampiyon olmamiz icin ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.

    DERIN TRABZONSPOR

  18. #18

    Üyelik tarihi
    25.03.2008
    Nereden
    Zonguldak
    Mesajlar
    94

    Standart Hans Somers




    Hep iyi hatırladığım ve iyi hatırlayacağım bir futbolcuydu Hans Somers;
    Unutulmamayıda hakediyor çünkü o bizi unutmamış:

    http://www.hanssomers.be/

    Çok güzel hazırlanmış bir foto albüm ve Trabzonspor'un yakın tarihine ufak bir gezinti...
    Somers in Trabzon'daki günleri:

    http://www.hanssomers.be/foto%27s/Tr...rabzonshow.htm
    Konu zokoto tarafından (31.12.2010 Saat 02:37 ) değiştirilmiştir.

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •