Yüzyillar boyunca ülkelerin gelismislik seviyesi, o ülkelerin ürettigi çelikle ölçülürdü. Çünkü çeligi eritmek ve ondan "Çelik gibi güçlü" malzemeler üretmek o dönemlerin en önemli teknolojisini yansitmaktaydi.
En iyi çeligi üreten devletler savaslarda en önemli silahlara sahip oluyorlar, gemi, denizalti, uçak gibi ileri dönem hayallerini kurmaya hak kazaniyorlardi.
O dönemlerde elektrik teknolojisi olmadigindan çelik üretimindeki en önemli girdi kömürdü. Yani elinde demir cevheri ve bunun yaninda kömür de varsa çok önemli bir devlet oluyordunuz.
Örnegin Isveç, geçmis zamanda elindeki çok yüksek cevher oranli demir cevheri sayesinde, günümüzde ancak elektrik gücü ile rafine edilebilen yüksek saflikta demirden çelik üretiyordu ki, günümüzde hala Isveç çeligi marka gibi kaliteli çeligi tarif etmekte kullaniliyor.
Isveç'te bahsettigim bu demir cevheri yaklasik %99 safliktaki demir cevherinden elde edilmektedir. Ülkemizin en verimli demir rezervleri ise yaklasik %68 oraninda bir safliga sahiptir. Ama en önemlisi demir rezervleri yaninda zengin kömür rezervlerimiz ile dünyada önemli çelik ülkelerinden biriyiz.
ÇELIK ve TEKNOLOJI
Hizla ilerleyen teknoloji sayesinde artik daha hafif çeliklerle daha güçlü yapilar üretmek mümkün. Devletlerin gelismislik seviyesi de hala çelikle ölçülüyor. Ama artik üretilen çeligin miktariyla degil,o ülkenin kullandigi çelik miktari gelismislik ölçütü olarak kullaniliyor. Özel gelistirilmis çeliklerle artik daha hafif çeliklerden daha güçlü yapilar (binalar, gemiler, petrol borulari,i su borulari, denizaltilar, tanklar, vb.) üretiliyor.
Çelik imalatini üretilen çeligin ürün sekline göre ikiye ayirabiliriz.
1- Yassi ürünler (sac, levha, plaka, rulo)
2- Uzun ürünler (yuvarlak, kare, dikdörtgen çubuklar)
Uzun ürünler açisindan bakildiginda, ülkemizdeki üretim miktari, yillik ihtiyacimizin tam iki kati. Bu ürünleri üreten baslica firmalar: ASILÇELIK, ÇOLAKOGLU, KROMAN, IZMIR DEMIR ÇELIK, IÇDAS, KAPTAN DEMIR ÇELIK, KARABÜK DÇ, vb.
Yassi ürünler için ise durum tamamen farkli. Ülkemizdeki TEK YASSI ÜRÜN ÜRETICISI olan ERDEMIR (Eregli Demir Çelik T.A.S.), ülkemizin yillik yassi ürün ihtiyacinin sadece 3'te birini karsilamakta.
Yassi ürünlerin nerelerde kullanildigina kisaca bir bakalim:
Otomotiv ürünleri (kaporta dahil hemen hemen tüm aksamlarda, konserve kutulari, gemi saclari, silah imalatinda [uzun menzilli roketler, tanklar, füzeler, vb.], binalarda, beyaz esya sektöründe, elektronik sektöründe, bilgisayar imalatinda, boru [yeralti yerüstü su, kanalizasyon, petrol, dogalgaz borulari] imalatinda, radyatörlerde, çelik kapilarda, firinlarda, fabrika insalarinda, ve daha nice kullanim alanlarinda...
Ülkemiz gibi gelismekte olan (!) ya da en azindan gelismeye niyeti olan diyelim, ülkelerde gelisme için en önemli etken etkin imalat kaynaklarina, yani hammadde, enerji gibi kaynaklara ulasabilme en önemli stratejik adimdir. Ülkeler 10-15-50 yillik projeksiyonlarinda bu kaynaklara ulasilabilirligi en önemli plan kademesi olarak görmekte. Bazi ülkeler için enerji digerleri için ise hammadde stratejik önem tasimakta.
Atalarimizin bize bahsettigi bu inanilmaz verimli topraklar ve yurdumuzun enerji kaynaklarina olan yakinligi, üzerinde yasam sürdügümüz bu ülkenin en önemli nimeti. Ve biz bu ülke üzerinde FAKIR olmayi becerebilmisiz. HORTUMCULAR, YABANCI HAYRANLARI, ISBIRLIKÇILER derken, ülkenin kaynaklarini, bu sinirli kaynaklari hizla tüketmisiz. Bu kaynaklari sinirsiz zannetmisiz. Ne yanilgi!
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde belki de en önemli yatirim hamlesi olarak, elindeki hammadde gücünü kullanmak, atalarimizdan aldigimiz kaliteli çelik üretim düsturunu paraya, yani gelecege çevirmek için ERDEMIR'i kurma karari alinmis ve o dönemde bu konuda en ileri konumda bulunan Amerikan Teknolojisiyle, ülkemize kazandirilmistir.
Günümüzde bile birakin yerli sermayeyi, yabanci sermayenin bile sifirdan kurmasinin mümkün olmadigi bir tesise sahibiz. ERDEMIR çelik üretiminin yaninda sanayide çokça kullanilan oksijen, çimento hammeddesi olan curuf gibi oldukça nitelikli ürünlerin de Türkiye'deki en büyük üreticisi konumundadir. ERDEMIR Limani Karadeniz'in en büyük limanidir. Ayni zamanda ERDEMIR sadece ürettikleriyle degil, yan sanayisi sayesinde ülkemizde dogrudan 1.000.000 kisiye ekmek vermektedir.
Bir metalurjist olarak bizleri onurlandiran ve yabanci meslektaslarimizla karsilastigimizda ülkemizin gurur duyulan en büyük abidesi olarak koltuklarimizi kabartmaktadir.
ERDEMIR yanlizca demir çelik sektörünün degil, tüm sektörler içinde Avrupa'daki en büyük fabrikalardan birisidir.
Simdi maalesef bu DEGERIMIZ, bedeli ne olursa olsun özellestirilmektedir. Ayni zamanda Ortadogu ve Balkanlarin en büyük ikinci fabrikasi olan ISDEMIR de ona baglandiktan sonra. Ayni zamanda Türkiye'nin tek çekme boru üreticisi ÇELBOR da ona baglandiktan sonra. ERDEMIR'in sadece özellestirilecek bir kamu kurulusu olarak görülmesi büyük bir yanilgidir.
ERDEMIR diger istirakleriyle birlikte bu ülkenin GURURU, DEMIR - ÇELIGI ve GELECEGIDIR. Gelecegimizi yabancilara birakmak ise nedir? Siz verin cevabini...
ERDEMIR su an Türkiye'nin KARI EN BÜYÜK KURULUSUDUR. ÜRETIMDEN SATISLARDA ISE PETKIM'den sonra gelmektedir. EN BÜYÜK SANAYI TESISIDIR. TÜrkiye'de en çok aileye geçim kapisi olan kurulusudur. Ülkenin çelik teknolojisinin gelismesinde lokomotifidir.
Ülkede gerek özel sektör kuruluslari, gerekse de ihracatçi Türk firmalarinin tamami, meslek kuruluslari ve bu gerçekleri bilen tüm vatanseverler ERDEMIR'in özellestirilmesine karsidir. Peki bu kadar önemli bir kurulusu bu kadar hizli özellestirmek niyedir?
Ülkemize yabanci sermayenin gelmesi elbette önemlidir. Ancak bizler onlarin buraya yatirim yapmaya gelmelerini, demode olmus tesislerimizi alip isletmelerini, yeni tesisler kurmalarini istiyoruz. Mevcut teknolojide en ileri kurulusunu yagmalayama degil!
ERDEMIR'in özellesmesi ile yukarida adini vermeye çalistigim tüm sektörlerimiz için en önemli girdi olan hammadde girdisi tamamen yabanci firmalarin tekeline girecektir. Dolayisiyla ülkemizin ihracat gücü de yabanci firmalarin insiyatifine birakilacaktir.
Kamu kurumlarinin verimli bir sekilde isletilmedigine gelince:
ERDEMIR'i almaya talip kurumlardan biri ve belki de en ciddisi olan Fransiz ARCELOR gurubu, BIR FRANSIZ DEVLER ISTIRAKIDIR. TIPKI RENAULT gibi. Hadi buyrun buradan yakin!
Bir diger ciddi talipli ise HINTLI dünyanin en büyük çelik grubu olan ISPAT (eski adi) yani MITTAL STEEL'dir. Bu grup ilk tesisi disinda hiçbir tesisi kurmamis, kendisini dünyada bir numara yapan tüm tesisleri özellikle de eski Rus Cumhuriyetlerindekileri özellestirerek almistir.
Üçüncü bir aday olan UNITED STATES STEEL firmasi Kösice de kurulu fabrikasiyla bugün ülkemizde ERDEMIR'den sonraki en önemli çelik kaynagidir. Yani ERDEMIR'in ciddi rakiplerinden biridir.
ERDEMIR'in özellestirilmesinden elde edilmesi beklenen gelir, firmanin 3 yillik satis rakamina esittir, ki bu en iyimser ihtimalle...
DAUM'u dahi, Senol'u salak (96'daki maçtan dolayi) ilan eden zihniyet maalesef yaz - kis mesaisine ara vermiyor. Daha görün bakin ne dolaplar dönecek. Bu topic'te ülkemizideki çok önemli enerji ve hammadde kaynaklari hakkinda yazilar yazmaya devam edecegim.
Bundan sonraki konularda ülkemizdeki kobalt cevheri, titanyum cevheri (karadeniz sahillerinde), uranyum ve de en popüleri BOR hakkinda (ki bu benim 1995'te bitirme tezimdir).
ÜLKEMIN GELECEGI GIDEBILIR..
AZ SONRAEdited by: simal yildizi