Efsane Kaptan | Dozer Cemil
Efsane Kaptan Dozer Cemil...
Ruhun şad olsun.
Bir tanıtım yazısı yazarak açacaktım başlığı, eksik olduğunu görünce.
Lakin elimi tutamamadım.
Bir not bıraktım Kaptana...
http://s8.postimage.org/cd0prhna9/do...mil_333449.jpg
Trabzonspor düzeni alt üst etme yolunda adım adım ilerlerken Cemil isimli bir genç katılır kadrosuna.
Uzaktan değil, yanı başından, bağrından kopup gelmiştir Cemil...
Trabzonspor gibi o da göz doldurmaya devam ederken 1973-74 sezonunda takım kaptanlığı görevi Ona verilir.
O gün de belki çok inanılmış olsa da, kim bilebilirdi ki ''kaptanlık'' bir ömür boyu en çok Ona yakışacak...
*
Cemil öyle güzel oynar ki artık Ona ''Dozer Cemil, Takoz Cemil'' demeye başlanır. Öyle ki geçit vermez sahada...
Yıllar sonra Cemil Usta'nın bu kadar özleneceğini o zamanlar kimse bilemez haliyle...
Kaptan olarak şampiyonluklar yaşar, kupalar kaldırır...
Düzeni yıkar, Trabzonspor'a şahit olur, hisseder iliklerine kadar...
Bizim yaşayamadığımız Trabzonspor'u yaşar. Kim bilir ne kadar mutludur, ne kadar mutlu olur...
*
1976-77 sezonunda çok sevdiği Trabzon'da Liverpool'un iki yıllık yenilmezliğine attığı golle son verir.
O günlerde tüm dünya Onu konuşmaktadır...
Kim bilebilirdi ki yıllar sonra Onu hiç izlememiş, görmemiş yürekler de hep Onu konuşacak, hiç unutmayacak..
*
O sadece bir kaptan değildi... Belki hiç erişemeyeceğimiz Trabzonsporlu idi.
Öyle seviyordu ki takımını, öyle kutsal bilmişti ki Trabzonsporluluğu, gelen bir teklifi ''Ben Trabzonspor'un Kaptanıyım. Başka bir kaptanın arkasından, başka bir forma ile sahaya çıkmam.'' diyerek reddetmişti.
Onun Trabzonspor sevdasını anlatmak bize düşmez. Onu anlamak bile, belki bir ihtimal...
O kadar vefalıydı ki, çok sevdiği Trabzonspor'unun deplasman masraflarını eşinin bileziklerini bozdurarak karşılamıştı.
Belki herkesten çok ihtiyaçlı olsa da yapmıştı bunu, O nasıl bir Trabzonsporluydu?
*
Futbolu 1978-79 sezonunda bıraktı.
Trabzonspor'undan ayrılmak kim bilir ne kadar acıydı?
Yıllar geçiyordu, hem de acımasız.
''Yapayalnız ölmekten korkuyorum'' demişti...
Trabzonspor'unun maçlarına gidemiyordu, çünkü hastaydı, direnemiyordu.
Hele o kapıda beklemek?
Açıldığında belki cennetteyim zannettiği kapı.
Avni Aker,
Vefasız mısın ne? Koskoca Kaptan seni nasıl bekleyebilirdi?
Bu kadar mı sevmiştin Onu? Bir dinle...
''Kuyrukta beklemek ağırıma gidiyor'' demişti sana.
Sen, acımasızlık yaptın Ona...
Eminim affetmiştir seni, kıyamaz Trabzonspor'una, sahasına, çimine, kapısına, kilidine...
Keşke el verseydin, ama affetti seni merak etme.
*
Takvimler 15 Mart'ı gösteriyordu yıl 2003...
Cemil Kaptan Trabzonspor dolu kalbine yenik düştü şehrinin yalnız sokağında. Yığıldı yere...
Vefasızdı Trabzonspor! Az daha sahip çıkamadı dolup taştığı kalbe...
Cemil Trabzonspor'u düşledi o an belki de.
Cebinde o günün parasıyla 5 milyonu vardı bir tek Trabzonspor Kaptanının...
Kapandı gözleri, Bordo Mavi renklere bakıp uykuya, hayallere dalarcasına...
Giderken bilmiyordu, Trabzonspor eksildi, ama Trabzonsporlu çoğaldı; onlarca Dozer Cemil büyüdü içimizde, yüzlerce bedende.
Her Avni Aker'e girdiğimde ''burda olmak isteyip olamayanlar için de burdayım'' diyorum Kaptan.
Ve seni ilk sıraya yazıyorum...
Çıkarken posterleriniz bakıyor yüzüme. ''Olmadı, affet'' diyorum haftalardır, aylardır.
Biliyorum, ruhumdasın.
Lütfen geri yolla eksilen Trabzonspor'u.
Öksüz, yetim misali özlüyoruz seni.
Ne gördüm, ne izledim, ne de duydum sesini...
Ama çok sevdim. Çok sevdim seni Cemil Kaptan.
İçimizde büyüyorsun dedim ya, Avni Aker'e gel ne olur, orda da büyü, deplasmana da git.
Ne kadar hadsizim, şu dediklerime bak!
Ama muhtacız Dozer Cemil'e.
Bu forma yalnız, bu forma öksüz bugünlerde.
Sen dayanamazsın buna, her maç uğra Trabzonspor'a.
Gidemezsin Trabzonspor'dan hepimiz biliyoruz.
Ama onlar gidiyorlar, izin verme.
O senin Trabzonspor'un!
Ruhunu istiyorum geri, bedenin yorulmasın.
Kurtar acı çeken sevdanı, sar yaralarımızı, ''kimse sırtını dönemez bu formaya!'' de.
''Oynayacaksın, adam gibi oynayacaksın, Trabzonspor'dasın!'' diye çıkış...
Ruhunu istiyorum geriye...
Sen Trabzonspor'un Kaptanısın, onu başka zamanlarda, başka dünyadalarda da yalnız bırakamazsın.
Ruhundan üfle bize...